YKKED Bursa Şubesi'nden unutulmaz dinleti

Pelin AKDEMİR /BURSAPORT

Bursa Uludağ Üniversitesi Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı ile Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği'nin (YKKED) ortaklaşa düzenlediği "Köy Enstitülerinde Sanat Eğitimi" söyleşi ve mandolin dinletisi BUÜ Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Konser Salonu'nda gerçekleştirildi. 

Söyleşide YKKED Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Jülide Akköprü, Bursa Uludağ Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Hatice Onuray Eğilmez birer konuşma yaparken YKKED Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Yıldırım ve Arifiye Köy Enstitüsü çıkışlı Zeki Çubuk kendi anılarını ve zamanın anlayışını anlattı. Söyleşinin ardından YKKED Bursa Şubesi Mandolin Topluluğu, YKKED Bursa Şubesi Yönetim Kurulu üyelerinden Dilek Görgülü Sevütekin şefliğindeki mandolin dinletisiyle katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı. 

YKKED Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Jülide Akköprü, Köy Enstitüleri üzerine yaptığı konuşmada Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği'nin 2001 yılında İzmir'de kurulduğunu belirtti. Akköprü, "Amacımız, geçmişi masalsı dizgilerle anlatarak, yüzlerde tebessüm yaratmak değil, her yıl düzenlediğimiz çalıştaylarımız var. Çalıştayları her yıl düzenlememizin amacı bilim sürekli gelişen bir olgu. Her yıl farklı sonuçlarla, gelecekle ilgili farklı bakış açılarıyla karşılaşıyoruz. Çalıştaydan çıkan sonuçlarımızı ise kitaplaştırıyoruz ve paylaşıyoruz." diye konuştu. 

Haziran ayında Köy Enstitüleri Kurucularından İsmail Hakkı Tonguç'u anma etkinlikleri gerçekleştirdiklerini dile getiren Akköprü, 29 Şubat'ta ise Nilüfer Dernekler Yerleşkesi'nde Hasan Ali Yücel'i anma programı düzenleyeceklerini söyledi. 

YKKED Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Yıldırım, Arifiye Köy Enstitüsü çıkışlı Zeki Çubuk, YKKED Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Jülide Akköprü

"Köy Enstitüleri Ortaçağ karanlığına ışık tutmaydı"

Akköprü, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Cumhuriyet Devrimi'nin eğitimi alanındaki kendine özgü uygulaması olan Köy Enstitüleri'nin temelleri 1935'te atıldı. Eğitmen olgusu 1936'da, 1937'de ilk Köy Enstitüleri uygulanmaya başlandı. 17 Nisan 1940'da Mecliste resmi hale geldi. Aslında çok daha önce uygulanmasına başlanmıştı. Yani akşamdan sabaha bir uygulama sistemi, o dönem olmasına rağmen, yapılmadı. 1948'de ise Türkiye'nin dört bir yanına yayılmış şekilde 21 Köy Enstitüsü vardı. Tüm o köy çocuklarının ulaşabilecekleri stratejik noktalardaydı. 1950'den sonra ise dönemin hükümeti tarafından peyderpey programı önce değiştirilerek, 1954'te tümden kaldırılarak Köy Enstitüleri ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Bu kadar kısa ömürlü olmasına rağmen yıllar geçtiği halde neden Köy Enstitülerini halen daha konuşuyoruz, anıyoruz? Çünkü enstitü kurumları bilimin ışığında yapılan bir uygulamaydı. Ortaçağ karanlığına aslında bir ışık tutmaydı. Köy enstitü hareketi öz olarak bilimin öncülüğünde aklın özgürleştirilmesi hareketidir. Bu hareket sayesinde bilimsel bir liderlikle köy emekçisi, kendi kara yazgısını kendi aklı ve emeğiyle yenecekti. Ömrü kısa oldu ama bugün ülkemizde çağdaşlıktan halen daha söz edebiliyorsak Köy Enstitüleri'nin o dönem attığı temellere borçluyuz." 

İsmail Hakkı Tonguç'u da anlatan Akköprü, Tonguç üzerine bir anekdot paylaştı. Tonguç'un Köy Enstitülerinde yaptığı şeyin iş içinde yaratıcı eğitim olduğunu belirten Akköprü, "Klasiklerin okulda analiz edildiği, çocuklar sadece iş yapmıyorlar, dünya klasiklerini okuyorlar, analiz ediyorlar, tartışıyorlar. Resim dersleri mutlaka doğanın içinde gerçekleşiyor. Halkla iç içe ortaya konan piyesler var. Tonguç gittiği bir Köy Enstitüsü'nde bahçede hummalı bir çalışma var. Tonguç ne yaptıklarını soruyor. Oyun için kürsü yaptıklarını söylüyorlar. Tonguç, 'Hayır, hemen kaldırıyorsunuz bunu. Bir yükselti, arada bir mesafe değil, halkla beraber oyunu oynayabilecek şekilde ortamı düzenlemeniz gerekir' diyor. Mutlaka halka dokunan, doğanın içinde, o anda yaratıcı olanı da ortaya koymak." diye konuştu.

Söyleşinin ardından YKKED Bursa Şubesi Mandolin Topluluğu, YKKED Bursa Şubesi Yönetim Kurulu üyelerinden Dilek Görgülü Sevütekin şefliğinde mini bir konser verdi. 
Dinletide Serpil Ilgaz Uğur, Çanakkale Türküsü'nü söylerken Sezan Özek Kaya da Santa Lucia ile solo yaptı. Sevilen şarkıların seslendirildiği dinletide, dinleyiciler de şarkılara eşlik ettiler.

(Kaynak: Canan EKİNCİ YILMAZ)