"Yeni Bir Metodoloji Kapsamında Türkiye'nin Nesli Tehlike Altındaki Türleri için Tür Eylem Planları Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi Projesi" kapsamında kolluk kuvvetleri, gümrük memurları ve belediye uzman personeline biyolojik çeşitlilik, koruma restorasyonu, ekosistem hizmetleri ve tür eylem planlarına yönelik eğitim veriliyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü Yaban Hayatı Dairesi Tür Koruma Şube Müdürü ve projenin yöneticisi Adem Ağır, bir otelde gerçekleştirilen çalıştayın açılışında, bu çalışmanın 36 ay önce hayata geçirildiğini ve ağırlıklı olarak Avrupa Birliği (AB) fonlarından desteklendiğini söyledi.
Projenin sonuna yaklaştıklarını aktaran Ağır, "Temel amacımız basit bir şekilde nesli tehlike altında bulunan ya da yok olmak üzere olan türlerin korunmasını sağlamak ve tehlike altındaki nesillerin devamını sağlamak. Bu türleri korumakla aslında ekosistemi de korumuş olacağız. Ekosistemi korurken biyoçeşitliliği, biyoçeşitliliği korurken de ülkemizin doğasını korumuş olacağız." dedi.
Ağır, proje kapsamında pek çok veri elde ettiklerini söyledi.
Eylem planları, hedefler, türlerin yok olmasının engellenmesi gibi konularda rehberler hazırladıklarını anlatan Ağır, şöyle devam etti:
"Türkiye'de ilk defa türlerin korunmasına yönelik tür koruma stratejisini yazıyoruz. Artık kişilere bağlı olmadan elimizde bir doküman olacak. Gelecekle ilgili en önemli konular tarım, doğa ve biyoçeşitlilik. Dünyanın bütün ülkeleri özellikle Avrupa'daki gelişmiş ülkeler biyoçeşitliliğimizden faydalanmak için her zaman illegal ya da biyo kaçakçılık dediğimiz yöntemlerle ülkemizi geliyor ve gidiyorlar. Buradaki eğitimin temel mantığı, nesli tehlike altında olan türlerin korunması ve bitki, tohum ve hayvanların yurt dışına kaçırılmasını engellemek."
DKMP Bursa Şube Müdürü Beytullah Rehber de nesli tehlike altındaki türleri kayıt altına alma, koruma ve sürdürülebilirliğini sağlamanın artık bir tercih olmaktan çıktığını vurguladı.
Ekosistem üzerinde etkili olan ve işleyişini sekteye uğratan gerek biyotik gerekse abiyotik her türlü faktörün tür çeşitliliğinin azalması sonucunu doğurduğunu belirten Rehber, şöyle konuştu:
"Son yıllarda bu alanda hız kazanan araştırmalar dünyanın son 50 yılında memeli, kuş, sürüngen ve balık popülasyonunun yüzde 68'ini kaybettiğini, bugün ise iklim değişikliği ve habitat tahribatı nedeniyle yaklaşık 1 milyon türün risk altında olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sebeple projenin en önemli konu başlıklarından biri de paydaşlarımızın biyolojik çeşitliliğe ve nesli tehlike altındaki türlere yönelik farkındalığı artırmak üzere eğitim çalışmalarının yapılmasıdır."
Çalıştay, 22 Haziran'da sona erecek.