Hükümete Derviş'ten takdir

Kemal Derviş, hükümetin AB konusunda çok çaba sarf ettiğini, özellikle ekonomik, toplumsal ve demokratik alanda çok ciddi ilerlemeler kaydettiğini söyledi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursaport.com

Brookings Institution Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, mevcut hükümetin Avrupa Birliği (AB) konusunda çok çaba sarf ettiğini, özellikle ekonomik, toplumsal ve demokratik alanda çok ciddi ilerlemeler kaydettiğini belirterek, ''Ama maalesef Avrupa bu ilerlemeye içten bir karşılık vermedi'' dedi.

Paris Boğaziçi Enstitüsü'nün (Institut du Bosphore), İstanbul'da düzenlediği yıllık toplantısı ''Krizdeki Avrupa: Fransa ve Türkiye için Etkiler, Sorunlar ve Fırsatlar'' ana temasında gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan Kemal Derviş, bugün Avrupa'da en eksik olan şeyin ekonomik çözümler değil bir siyasi tutarlılığın ve kararların hızla alınabildiği bir mekanizmanın yokluğu olduğunu belirterek, ''AB, Yunanlılarla işbirliği içinde 2-3 yıl içinde hızla kararlar alınmış olsaydı bu halde olmazdı. Onun için bence Avrupa'daki sorunun merkezinde hızla karar verme mekanizmalarının eksikliği yatıyor. Eğer para birliğinin çalışmasını istiyorsak o zaman karar mekanizmalarını da değiştirmek zorundayız'' diye konuştu.

Türkiye'de hatalar yapılsa da çok ciddi ilerlemeler kaydedildiğini söyleyen Derviş, şöyle devam etti: ''Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyesiyim yani sosyal demokratım ama iktidardaki mevcut hükümet de çok çaba sarf etti, özellikle ekonomik, toplumsal ve demokratik alanda uzun süre çok ciddi ilerlemeler kaydetti. Bunu da söylemem gerekir. Ama maalesef Avrupa bu ilerlemeye içten bir karşılık vermedi. Bazı Avrupalılar bunu yaptı ama Avrupa, Avrupa olarak bu çabayı sarf etmedi ve yazık oldu. Bu süreç her iki taraf için de iyi şeyleri taşıyan bir süreç.

Cumhurbaşkanı Sarkozy dönemindeki Fransız politikası oldukça negatifti hatta yaralayıcı nitelikteydi. Bugün yeni bir hükümet var ve yeni bir başlangıç için çok büyük umutlar besliyoruz. Bu yeni başlangıç mutlaka yeni Avrupa'nın içinde yer almalı. Çünkü Avrupa değişiyor, Türkiye de değişiyor, bölge değişiyor. Dolaysıyla artık Fransa ve Türkiye olarak büyük Avrupa bölgesinde bu değişmekte olan ve kendini yeniden inşa etmek zorunda olan Avrupa'da nasıl işbirliği yapacağımıza bakmak lazım.'