PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının üzerinden bir ay geçti. Anne-Baba Dayanışma Ağı'nın öncülüğünde eylemler nedeniyle yapılan tutuklamalara karşı yürüyüş ve miting düzenlendi. Mitinge, Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Sol Parti, TMMOB, Bursa Tabip Odası, KESK'e bağlı sendikalar destek verdi.
Eski Atatürk Stadyumu’ndan 18.30'da başlayıp Kent Meydanı'na kadar devam eden yürüyüşe, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Kayıhan Pala, Hasan Öztürk ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, partilerin il ve ilçe örgütleri, sendikalar ile STK'lar da katıldı.
Eylemde, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Hak, hukuk, adalet", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" sloganları atıldı.
Kent Meydanı'nda sona eren yürüyüşün ardından meydanda kurulan kürsüde konuşmalar başladı. İlk konuşmayı CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yaptı. Yeşiltaş, "Zulme karşı direnen mücadele insanları, bu ülkenin onurlu gençleri, liseleri için ayağa kalkan evlatlarımız, kadınlar, emekçiler, sivil darbeye karşı direnen yurttaşlarımız, Bursa’da hukuksuzca tutuklanan gençlerimizin aileleri ve tahliye olduktan sonra bugün yine adalet için meydanlara inen gençler, hepinizi en mücadeleci duygularımla selamlıyorum" sözleriyle konuşmasına başladı.
'BİZ SUSAN DEĞİL, DİRENEN BİR HALKIZ'
19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığını hatırlatan Yeşiltaş, "Anlamadıkları bir şey vardı: Ekrem İmamoğlu yalnız değildir. O, 16 milyon İstanbullunun, 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının iradesidir. Onun tutuklanması aslında bu milletin boynuna geçirilmek istenen zincirdir. Ancak biz sokaklarda büyüttüğümüz mücadeleyle sivil darbeyi püskürttük ve o zinciri paramparça ettik. Bu iktidar sandıkta kaybetti ancak şimdi koltuklarını korumak için yargıyı sopa yapmaya çalışıyorlar. Ama nafile. Çünkü biz buradayız. Çünkü biz susan değil, konuşan; boyun eğen değil, direnen bir halkız" dedi.
Yoksulluğa neden olduklarını, gençleri umutsuz bıraktıklarını, kadınları sokakta korkuyla yürütür hale getirdiklerini kaydeden Yeşiltaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İşçiye, memura, emekliye reva gördükleri şey sefalet oldu. Ama kendileri ne yaptı? Lüks arabalarda, saray sofralarında, milyonluk harcamalarla saltanat kurdular. Yetmedi, bir de irademizi çalmaya kalktılar. Şimdi soruyorum size.Bu düzeni kabul ediyor muyuz? Bu adaletsizliğe boyun eğiyor muyuz? Bu ülkeyi bunlara bırakacak mıyız? Hayır.
Bu dava sadece Ekrem Başkan’ın davası değildir. Bu dava, hakkını arayan her emekçinin davasıdır. Bu dava, öğrencilerin, işsizlerin, kadınların, ezilenlerin davasıdır. Ve biz buradayız. Ne için mi? Bu ülkenin çocukları yurt bulamadığı için tarikatların eline düşmesin diye. Kadınlar sokakta öldürülmesin, adalet yerini bulsun diye. Gençlerimiz bavul hazırlayıp yurt dışına kaçmasın, geleceğini bu topraklarda kursun diye.Yargı gerçekten tarafsız, medya özgür, siyaset ilkeli olsun diye. Ve en önemlisi: Bu ülke yeniden hak, hukuk, adalet üzerine kurulsun diye."
'BU MİLLET SİZİ ILK SEÇİMDE GÖNDERECEK'
Tek yolun direniş ve dayanışma olduğunu söyleyen Yeşiltaş, "Bu karanlık ancak birlikte aydınlanır. Bu kötülük ancak birlikte alt edilir. Şunu iyi bilsinler ki, her türlü oyuna rağmen, bizi bölemeyecekler, bizi susturamayacaklar, bizi yenemeyecekler. Buradan sesleniyorum: Ey saraydan adalet dağıttığını sananlar, bu halkın iradesini çiğneyemezsiniz, bu millet size boyun eğmez, bu millet sizi ilk seçimde gönderecek. Ekrem İmamoğlu içeride değil. O bizim yüreğimizde, umudumuzda, mücadelemizde. Bu güzel ülke için omuz omuza, yan yana, inadına, ısrarla mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu düzeni değiştireceğiz ve mutlaka ama mutlaka kazanacağız" diye konuştu.
'GENÇLERİMİZ SİYASİ REHİN DEĞİLDİR'
Avukat Selin Yılmaz, tahliye edilenleri sahneye davet ederek konuşmasını yaptı. Yılmaz, "Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun hukuksuz bir şekilde tutuklanması bu ülkede hukukun siyasallaştırıldığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu karara karşı yalnızca partililer değil, adalete inanan binlerce yurttaşımız Türkiye'nin dört bir yanında vicdanlarının sesini yükseltmiştir" dedi.
Gençlerin hukuka sahip çıktığı sırada yapılan haksız gözaltılara karşı mücadele eden Avukat Metin Çil ve Avukat Ahmet Keskin'in de bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alındığını ve tutuklamaların olduğunu söyleyen Yılmaz, "Bugün hala 6 kardeşimiz cezaevinde, hala siyasal rehin olarak içerideler. Bu dosyada ne hukuk var ne adli gerekçe. Bu gençler bizim gençlerimiz.Bu zulme boyun emiyoruz. Cezaevindeki arkadaşlarımızın salınmasını istiyoruz. Adalet gecikir ama susmaz. Anayasal hakların kullanımı suç değildir. Gençlerimiz siyasi rehin değildir" ifadelerini kullandı.
'YÜREKLİ GENÇLERİN ONURLU ANNE BABALARIYIZ'
Tahliye edilen öğrencilerden Erol Berkay Susem, gözaltında yapılan kötü muameleyi her yerde konuşacaklarını söyleyerek, tuvalet kağıdı bile vermediklerini belirtti.
Kızının da tutuklandığını söyleyen Gürdal Yiğit, kızının anayasal hakkını kullandığını belirterek, "Bursa'da, İstanbul'da, İzmir'de ve her yerde biz Anne Baba Dayanışma Ağı olarak çocuklarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Sözümüz hem dosta hem düşmanadır. Çocuklarımızı kimseye zulmettirmeyeceğiz. Yürekli gençlerin onurlu anne babalarıyız" diye konuştu. Yiğit, 21 Nisan'da olacak duruşmaya herkesi davet etti.