Bursa Su Kolektifi: Doğa torba yasaya sığmaz

Bursa Su Kolektifi, torba yasayla Milli Parklar Kanunu'nda otel işletmelerinin Turizm Bakanlığı'na devredilmesini basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamada, "Erdoğan - AKP iktidarı yine turizmciye torbadan rant çıkardı" denildi.

Haber Giriş Tarihi: 08.11.2023 16:54
Haber Güncellenme Tarihi: 08.11.2023 16:54
https://www.bursaport.com

Bursa Su Kolektifi, Milli Parklar Kanunu'nda otel işletmelerinin Turizm Bakanlığı'na devredilmesini Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü önünde protesto etti. Açıklamada, "Erdoğan - AKP iktidarı yine turizmciye torbadan rant çıkardı" denildi.

Basın açıklaması saat 13.30'da Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü önünde gerçekleştirildi. Basın açıklamasını kolektif adına Şafak Erdem ve Habib Göbelez okudu. 

'SON YILLARDA TURİZMCİ NE İSTEDİYSE ELDE ETTİ'

Torba yasayla Turizm Bakanlığı’nın yetkisinin artırıldığını söyleyen Erdem, "Son yıllarda turizmci ne istediyse elde etti. 'Yetki karmaşası var, otellerimiz istediğimiz gibi büyütemiyoruz, yeni kayak alanları açamıyoruz', dediler. Uludağ Alan Başkanlığı ilan edildi. Uludağ Milli Parkının 2 bin 100 hektarlık kısmının milli park statüsü kaldırıldı" diye konuştu. 

20 Ekim Cuma günü Meclis Genel Kurulu’ndan geçirilen özellikle Turizm Teşvik Kanununda değişiklikler içeren torba yasa, 2 Kasım 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlandı. Torba yasa içerisinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Milli Parklar ve Ormanlık alanlar üzerinde yetkilerini arttırmalarını sağlayan ve mutlaka korunması gereken alanları kullanıma ve sermayenin kazançlarına açarak yıkımlara yol açabilecek değişiklikler yapıldı.

Erdem, açıklamasına şöyledevam etti:

"AKP’nin 2004’te ilk kapsamlı değiştirdiği kanun olan Maden Kanunu’nun diğer tüm kanunları delen, kanunlarla korunan doğal alanların hükümlerle çelişen, koruma niteliklerini bozan, yıkan anlayışın bir kez daha Turizm Teşvik Kanunu ile devam ettirildiğini görüyoruz. Yetmemiş olacak ki Orman Genel Müdürlüğü ve Milli Parklarda kalan son yetkiler de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 2 Kasımda yürürlüğe giren torba kanun ile devredildi. Aynı zamanda kanunun 14'üncü maddesiyle personel lojmanları adı altına yeni turizm alanı yaratmak için de korunan alanların tahsisinin önü açıldı."   Açıklamada, orman alanları ile ilgili düzenlemeleri içeren 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 6'ncı maddesinin içeriği hatırlatıldı: "Devlet ormanlarına ve Devlet ormanı sayılan yerlere ait her çeşit işler Orman Genel Müdürlüğünce yapılır ve yaptırılır. Devletten başkasına ait olan bütün ormanlar, bu Kanunun hükümleri dairesinde Orman Genel Müdürlüğünün kontrolü altındadır." 

'MİLLİ PARKLAR SERMAYENİN HİZMETİNE SUNULUYOR'

Kanunlarda yapılan birkaç değişiklik ile orman alanlarına müdahalenin önünün açıldığını söyleyen Habib Göbelez,  "Sistemli ve kanuna aykırı bir şekilde tarım ve Orman Bakanlığı’nın koruma ve yetkisinde olan bu alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yetki devri bu tür düzenlemelerle gerçekleştiriliyor. Denge koruma tarafından kullanma kısmına doğru kayıyor, kısacası Ormanlar ve Milli Parklar sermayenin hizmetine sunulup halkın, yurttaşın geleceği olan doğa talan ediliyor" dedi.

Sağlıklı bir ekosistemin hem insan türü hem de insan olmayan diğer türler için de yaşamsal öneme sahip olduğunu belirten Göbelez, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

"20 yılı aşan iktidarında ormanlardan su varlıklarına, sera gazı salımlarından, acele kamulaştırma ile mülksüzleştirmeye kadar sayısız ekolojik ve sosyal yıkımlar sığdıran AKP iktidarı, doğal yapısı ve endemik türleriyle mutlaka korunması gereken son kale olan Milli Parkları ve Ormanları, sermayeye rant sağlama adına göz koymuş durumdadır. Yurttaşın ve tüm canlıların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını, suyun, ağacın var olma hakkını yok sayan iktidarlar, kapitalizmin güçlü lobileriyle turizmciler, madenciler ve sanayiciler için doğayı hammadde ve sermaye birikimine aracı olarak sunuyorlar ve istedikleri yasal düzenlemeyi yaptırıyorlar."