Madımak Katliamı'nın 30'uncu yılı: Madımak Oteli Utanç Müzesi olmalı

30 yıl önce Sivas Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen 33 halk ozanı ve aydın, Bursa’da düzenlenen tören ile anıldı. Bursa Alevi Platformu ve Bursa Demokrasi Güçleri tarafından yapılan açıklamada, Madımak Oteli'nin Utanç Müzesi olması talep edildi.

Haber Giriş Tarihi: 01.07.2023 18:03
Haber Güncellenme Tarihi: 01.07.2023 18:03
https://www.bursaport.com

2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta düzenlenen 4. Pir Sultan Abdal’ı Anma Etkinlikleri‘nde Madımak Oteli‘nde bulunan Metin Altıok, Asım Bezirci, Hasret Gültekin, Nesimi Çimen gibi sanatçıların da olduğu 33 kişi ile 2 otel çalışanı yakılarak katledildi. 

Bursa Fomara Meydanı‘nda bir araya gelen Bursa Alevi Platformu ve Bursa Demokrasi Güçleri bileşenleri, Madımak Katliamı’nın 30’uncu yılında katledilen aydınları andı. Anma töreninde Bursa Alevi Platformu ve Bursa Demokrasi Güçleri adına basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, Madımak katliamının üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen, katliamın hesabının sorulmadığı ve 30 yıllık hukuk mücadelesinin sürdüğü vurgulandı.

Madımak, Gazi, Ümraniye, 10 Ekim, Roboski ve Suruç katliamlarıyla devletin yüzleşmesinin ve faillerin açığa çıkarılmasının talep edildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Aleviliği baskı altında tutmak, asimile etmek adına ziyaret adı altında, dergahlarımıza, inanç merkezlerimize gelen Cumhurbaşkanının kutsal sembollerimizi duvarlardan indirtmesi, adeta bize parmak sallamaktır. Yaratılan bu atmosferden cesaret alanlar Cemevlerimize saldırıyorken Aleviliğin içini boşaltma hedefiyle Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi Bektaşi Kültür Dairesi kurarak, Alevilerin kimliğini ve inancını yok sayan, Sünnileştiremediği Aleviliği ise yok etmeye programlı asimilasyon politikası izlemeye devam ediyor. Madımak Otelinde bizleri yakanlar, depremde on binlerce canımızı göçük altında bırakanlardır. Üzerinden 150 gün geçmesine rağmen deprem bölgesindeki canlarımızın önemli bir kısmı halen sağlıksız ve hastalık saçan ortamlarda, çadırlarda yaşamaktadır."

ÇEDES projesiyle okullara imam atanmasına da tepki gösterilen açıklamada, "Siyasal İslam referansı ile ülkeyi yönetmek isteyenler, laikliğe savaş açıyor, tüm müfredatı dincileştiriyor, okullara imamlar göndererek tüm okulları imam hatip liselerine çeviriyor. ÇEDES projesi adı altında eğitimi tarikatlara, çocuklarımızı imamlara teslim ediyor. Yüksek sesle bir kez daha haykırıyoruz. İmamların yeri camilerdir, okulları öğretmenlerimize bırakın" denildi. Öte yandan 14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı‘nın cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Alevi kimliği nedeniyle iktidar tarafından yalan ve iftira kampanyalarının hedefine konması da eleştirildi.

Basın açıklamasında Bursa Alevi Platformu ve Bursa Demokrasi Güçleri adına talepler ise şöyle sıralandı:

"Cemevleri Alevilerin ibadethanesidir ve Anayasal güvence altına alınmalıdır.

Kapatılan ve el konulan dergahlarımız gerçek sahibi olan biz Alevilere geri verilmelidir.

Her türlü ayrımcılık son bulmalı ve kime karşı olursa olsun nefret söylemleri ağır biçimde cezalandırılmalıdır.

Alevi köylerine cami yapılmasından vazgeçilmeli, Alevilerin kutsal mekanlarına yapılmak istenen baraj, HES, maden ve taş ocağı projeleri derhal iptal edilmelidir.

Din dersleri, tüm eğitim kurumlarının her kademesinden kaldırılmalı, eğitimin içeriği bilimsel ve çağdaş normlara kavuşturulmalıdır.

Alevi inancının asimilasyonu ve yaşamın her alanının gericileştirilmesinin kurumsal karşılığı olan, laik ve demokratik cumhuriyetin önündeki en büyük engel Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılıp, lağvedilmelidir.

Devlet, tarihimizle ve yaşatılan katliamlarla yüzleşmeli ve hesabını vermelidir. Madımak Oteli Utanç Müzesi olmalıdır."