Milli Eğitim’in temizlik planı çöktü; Talep sürekli personel

Millî Eğitim Bakanlığı’nın temizlik personeli ihtiyacını ‘İş Gücü Uyum Projesi’yle karşılayamaması okullarda temizlik yükünü eğitimciler ve velilere bıraktı. Eğitimciler, alınan önlemlerin yetersiz olduğunu vurgularken, sürekli temizlik personeli talebinde bulunuyor.

Haber Giriş Tarihi: 25.09.2024 11:49
Haber Güncellenme Tarihi: 25.09.2024 11:49
https://www.bursaport.com

PELİN AKDEMİR / BURSAPORT

Millî Eğitim Bakanlığı, okullarda temizlik personeli ihtiyacını bu sene ‘iş gücü uyum projesi’ kapsamında karşılamayı hedefledi. Projeye başvurular sınırlı sayıda kalınca okullarda temizlik eğitimcilere ve velilere kaldı. Bakan Yusuf Tekin, ilaveten 30 bin temizlik personeli alınacağını açıklasa da eğitimciler yeterli olmayacağını düşünüyor.

Okullarda temizlik personelleri geçen yıllarda da İŞKUR tarafından karşılanıyordu. Bu sene bütün gününü çalışma hayatına ayıramayan kadınlara yönelik yeni başlatılan ‘iş gücü uyum projesi’ ile temizlik personeli karşılanması hedeflenmişti. Kadınlar bu projeyle yarı zamanlı okullarda temizlik personeli olarak görevlendirilecek, fakat kadınlara sigorta yapılmayacak ve haftada 3 gün çalışmayla aylık 8 bin 500 lira civarında ücret ödemesi yapılacaktı. Milli Bakanı Yusuf Tekin, 120 bin personelin yarı zamanlı olarak görevlendirildiğini, projeye sadece yüzde 25’i oranında başvurunun yapıldığını açıkladı. Bu oran da okullardaki temizlik personeli ihtiyacını yeterli seviyede karşılamadı. Bakan Tekin, gelen şikayetler üzerine pazartesi itibarıyla 30 bin temizlik personelinin alınacağını açıkladı. Tekin, “Gelecek hafta ilave personel ile sorunu çözeceğiz” dedi. Eğitimciler ise okullarda sürekli temizlik personelinin olması gerektiğini, görevlendirilecek sayısının yeterli olmayacağını düşünüyor.

‘HEPİMİZ İDRAR YOLU ENFEKSİYONU OLDUK’

İstanbul’da Necatibey İlkokulu’nda görev yapan Eğitim Sen okul temsilcisi Derya Emrem, geçen sene İŞKUR’dan 3 temizlik personelinin görevlendirilmesine, bütün gün okul temizliğiyle ilgilenmelerine rağmen yetişemediklerini dile getirerek, bakanlığın yaptığı uygulamanın yeterli olmayacağını düşünüyor. “Okulun temizlik problemini 3 kişi bile çözemiyordu, haftaya bir kişi gelecek diyorlar” diyen Emrem, tuvaletleri geçen hafta müdürün, bu hafta velilerin temizlediğini söyledi.

Okul Aile Birliği’nden para toplanarak bir personel görevlendirildiğini belirten Emrem, o personelin de güvenlik, tadilat, tamirat yaptığını ve çöpleri topladığını söyledi. Emrem, “O kadar çok sorun var ki, müfredat gibi kocaman bir sorunumuz varken biz onu konuşamıyoruz bile. Çünkü okullar gerçek anlamda ‘bok’ kokuyor. Biz bunu yaşıyoruz. Benim sınıfım tuvalete çok uzak noktada ama o tuvaletin kokusu benim sınıfıma geliyor” dedi. Okul döneminde hastalıkların arttığını dile getiren Emrem, “Çocuklar hasta zaten. Biz hepimiz idrar yolu enfeksiyonu olduk. Biz yetişkinler bile tuvalete gidemiyoruz. Çocuklar ne kadar temiz kullanabilirler. Personel olduğunda her derse girdiğimizde tuvaletler temizlenirdi. Bu olmak zorunda. Tuvaleti onlarca çocuk kullanıyor. 860 öğrencimiz var” diye konuştu.

‘VELİLER ‘PARASI OLMAYAN TEMİZLİK YAPSIN’ DİYOR’

Emrem, okullarda para toplanmasının yasak olduğu için bazı okullarda toplanmasına rağmen kendi okulunda toplanmadığını, bakanlığın da sorunu çözmesi için okul idaresine bıraktığını belirterek, durumu “Saçma bir sistemin içerisinde kıstırılmış haldeyiz” cümlesiyle açıkladı. Velilerin kendilerince çözüm üretmeye çalıştığını, veliler arasında “Parası olan para versin, parası olmayan temizlik yapsın” türünden konuşmaların geçtiğini ifade etti.

Bakanlığın bu uygulamayla temizlik sorununu çözebileceğini düşündüğünü söyleyen Emrem, “İnsanlar haklı olarak bu paraya ve sigortasız çalışmak istemedi. Esnek çalışma koşulları oluşturulmuş. Okul sanki 3 gün 4 saat ile temizlenebilirmiş bir kurummuş gibi. Günde 4 saat çalıştıracaksan 15 kişi çalıştırman lazım” diye konuştu.

‘İNSANLARIN YOKSULLUĞUNDAN YARARLANAN DEVLET ANLAYIŞI’

Eğitim İŞ Genel Başkanı Kadem Özbay ise, Türkiye’de 60 bin devlet okulunun olduğunu belirterek, önceki yıllarda da sadece okul döneminde asgari ücretle bir istihdam sağlandığını söyledi. Özbay, “Güvenceli, kadrolu bir istihdam sağlanması gerekiyor. Bu seferki çok daha vahim. 8 bin 447 lira. Cep harçlığı verir gibi. İnsanların yoksulluğundan, işsizliğinden yararlanan bir devlet anlayışı var. Bu tam anlamıyla bir emek sömürüsü” dedi. Bakanlığın da 3 günde okulların temizlenemeyeceğini bildiğini ifade eden Özbay, “Halkın çocuklarına maalesef bunu reva görüyorlar. Okullar en sağlıklı olması gereken yerler. Bugün okullarımızda maalesef hem güvenilirliği hem temizlik açısından kötü görüntülerle karşılaşıyoruz. Bu bir utanç görüntüsü. 20 milyona yakın öğrencimiz var. Toplumun neredeyse tamamını yakından ilgilendiren sağlık sorunlarını beraberinde getirecektir” diye konuştu.

Halkın kamu kaynaklarından yararlanmasının önünde bakanlığın uygulamalarının engel oluşturduğunu söyleyen Özbay, Anayasa’da eğitimin tamamen devlet tarafından karşılanması gerektiği belirtildiği halde eğitimdeki bütün harcamaların velilerin sırtına bırakıldığını belirtti. Özbay, “Devlet okullarının da artık özel okul gibi yönetildiğini görmek lazım. Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) araştırmalarında çok net ortaya çıkıyor ki; diğer ülkeler arasında Türkiye’de yurttaşlar 3 kat daha fazla eğitime para harcanmak zorunda kalıyor. Ülkedeki bütün devlet okullarının özelleştiğini, devlet kurumlarının da bir ticarethane gibi baktığını görmek lazım” ifadelerini kullandı.