Okullarda temizlik sorunu: Acil çözüm kadrolu personel ataması

Öğrenci Veli Derneği, okullardaki temizlik sorununa ilişkin basın açıklamasında bulundu. Başkan Ömer Yılmaz, yıllardır okullarda temizlik, güvenlik ve sağlık personeli eksikliğinin sürdüğünü, bu durumun tasarruf gerekçesiyle daha da derinleştiğini belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 29.09.2024 14:27
Haber Güncellenme Tarihi: 29.09.2024 14:27
https://www.bursaport.com

Son dönemde okullarda yaşanan temizlik sorunu, veliler ve öğretmenler için ciddi bir halk sağlığı problemine dönüşmeye başladı. Veliler, okullarda temizlik yapmak üzere çağrılırken, temizlik görevlisi istihdamı için okullardan para talep ediliyor. Yetersiz temizlik koşulları nedeniyle hastalıklar yaygınlaşırken, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta temizlik görevlisi ihtiyacının yalnızca yüzde 25'inin karşılandığını ve 30 bin yeni temizlik görevlisinin alınacağını duyurdu. Ancak Türkiye genelindeki 60 bini aşkın kamu okulu düşünüldüğünde bu sayı yetersiz kalıyor. Öğrenci Veli Derneği, konuya ilişkin acil çözümün kadrolu personel ataması olduğunu belirtiyor. 

"Güvencesiz Çalışma Koşulları Sorunu Çözmüyor"

Başkan Ömer Yılmaz, MEB’in açıkladığı 30 bin temizlik görevlisi, beş farklı istihdam modeliyle çalıştırılacakğını belirterek, "Okullarda temizlik alanında az sayıda kalan kadrolu çalışanlar dışında dört farklı istihdam yaşama geçiriliyor. Birincisi İşgücü Uyum Programı adıyla günden 566 TL’ye, haftanın üç günü asgari ücretin yarısının dahi altında çalıştırılma koşulları. İkincisi geçici işçi statüsünde çalıştırılma, üçüncüsü alınacağı açıklanan 30 bin temizlik görevlisinin Toplum Yararına Program kapsamında asgari ücret karşılığında çalıştırılması, dördüncüsü PİCTES (Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar için Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi Projesi) kapsamında göçmen çocukların olduğu okullarda çalıştırılan temizlik görevlileri. Kamuda esnek, güvencesiz, düşük ücrette hatta asgari ücretin de altında çalıştırma temel istihdam biçimi haline getiriliyor" dedi. 

"Özel ve Kamu Okulları Arasındaki Eşitsizlik"

Özel okullarla kamu okulları arasındaki eşitsizlik, temizlik sorununda da kendini gösterdiğini dile getiren Yılmaz, MEB’in açıkladığı verilere göre kamu okullarındaki öğrenci başına sadece 4 TL destek sağlanırken, özel okullara öğrenci başına 24-28 bin TL arasında destek verilebildiğini vurguladı. Bu durum, salgın ve deprem gibi krizlerle daha da derinleşen eşitsizliği artırıyor. Veliler, öğretmenler ve öğrenciler, okullarda temizlik gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında yalnız bırakılıyor.

"Velilerden Para Toplanıyor"

Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her yıl olduğu gibi Bakan bu yıl da okullarda para toplanmadığını açıkladı. Her veli, her öğretmen, ülkemizdeki herkes bu açıklamanın gerçek dışı olduğunu biliyor. Yıllardır eğitime yeterli bütçe ayrılmamasının sonucu olarak bağış adı altında paralar toplanıyor. OECD raporunda dahi Anayasal hak olmasına rağmen Türkiye’de parasız, kamusal eğitim olmadığı belirtiliyor, kamu okulları için yarı-özel ifadesi kullanılıyor. Kamu okulları da ticarileştirilmiş, paralı hale getirilmiş durumdadır. Temizlik emekçilerinin istihdamı da çok sayıda okulda velilerden toplanan paralarla çözülmeye çalışılıyor. Yoksul mahallelerdeki okullar da her alanda yaşadıkları eşitsizliği şimdi de temizlik, sağlık konusunda yaşıyor.Anayasa’da net olarak tanımlanan sosyal devlet ilkesinden, sosyal devletin sorumluluklarından “tasarruf” gerekçeleri ile tek tek vazgeçiliyor. Her yeni güne eğitimde yeni bir “tasarruf tedbiri” ile başlıyoruz."

"Tek Çözüm Kadrolu Atama"

Yılmaz, yıllardır okullarda temizlik, güvenlik ve sağlık personeli eksikliğinin sürdüğünü belirtiyor. Dernek, bu durumun tasarruf gerekçesiyle daha da derinleştiğini ve çocukların sağlığı ile eğitim hakkının tehlikeye atıldığını vurguluyor. Veli-Der'e göre, sorunun tek çözümü okullara yeterli sayıda kadrolu temizlik, güvenlik ve teknik personel atanması. Yılmaz, "Tasarruf adıyla açıkladığınız tüm gerekçeleri reddediyoruz. Çocuklarımızın yaşamı, sağlığı, kamusal, laik eğitim hakkı, temiz bir okul ortamında eğitim görme hakkı tasarruf gerekçesi olamaz. Çözüm adına sunulan tüm “seçenekler”; seçeneksizliktir, kalıcı ve sürekli değildir. Tek çözüm yeterli sayıda ve kadrolu atamanın yapılması. Güvencesiz, düşük ücrette çalışma biçimlerine son verilmelidir. MEB acilen tüm okullara yeterli sayıda kadrolu temizlik, güvenlik, sağlık ve teknik personel ataması yapmalıdır" sözleriyle açıklamasını tamamladı.