8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazdığı talimat doğrultusunda, Özal'ın mezarı açılmış, naaşı incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na götürülmüştü. İncelemelerini tamamlayan Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı rapor, Savcı Çetin'e ulaştı. Başsavcılığın, 360 sayfa olduğu bildirilen raporun incelenmesinin ardından bir açıklama yapabileceği kaydedildi.
Yargının kararına itibar ederiz TBMM Başkanı Cemil Çiçek, AA muhabirinin Adli Tıp Kurumu'nun 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin raporuyla ilgili sorularını yanıtladı.
''Raporda zehire rastlandığı, ancak ölüm nedeninin zehirlenme olmadığı sonucunun çıktığı öne sürülüyor. Sizin değerlendirmeniz nedir?'' sorusuna Çiçek, ''Ben bunu bilemem, bu tamamıyla teknik bir konudur'' diye cevap verdi.
Konunun savcılığa intikal ettiğini anımsatan Çiçek, ''Biliyorsunuz ben prensip itibariyle bir konu yargıya intikal etti mi, yargı karar verinceye kadar konuşmam. Dolayısıyla, rapor verildiyse bunun değerlendirmesini yargı mercileri yapar, biz de o karara itibar ederiz'' diye konuştu. Rapor şühpeleri ortadan kaldırmadı Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise Özal'ın vefat ettiği günde de ölümüne ilişkin şüphelerinin bulunduğunu, şimdi de olduğunu belirtti.
Adli Tıp Kurumu'nun şüpheleri ortadan kaldırmadığını, daha fazla soruların sorulmasına neden olduğunu kaydeden Bozdağ, ''Vücutta zehir varsa bu zehir nereden geldiği, vücudun kendisi mi yaptı?'' diye sordu. Bozdağ, ''hem zehir var hem zehirlenme yoktur'' denilirken, bu konuda bir açıklama görmediğini ancak merak ettiğini söyledi.
Bozdağ, ''Bence Adli Tıp Kurumu raporu şüpheleri ortadan kaldırmamıştır. En azından benim şüphelerim devam ediyor'' dedi.