Zuhal KİŞİN KÖSEOĞLU
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Bursa Şubesi, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, Bursa Podyum Park’ta Gazeteci ve Yazar Barış Terkoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı bir kahvaltı programı düzenledi.
Yoğun bir katılımla ilgi gören etkinlikte, günün anlam ve önemine ilişkin ilk konuşmayı ÇYDD Bursa Şubesi Başkanı Süheyla Kaplan yaptı. Kaplan, konuşmasında, Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’nin en önemli kalkınma hedeflerinden birinin “eğitim ve öğretim” konusu olduğuna vurgu yaparak, öğretmenlik mesleğinin, günümüz koşullarında ülkemizde tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar zorlu bir süreç yaşadığına dikkati çekti.
“Cumhuriyet’in öğretmeni olmak, yalnızca bilgi aktarmak değildir; çağdaş, laik, bilimsel ve özgür düşünen bireyler yetiştirmektir” diyen Kaplan, ÇYDD olarak, cumhuriyet değerlerini korumak adına en etkin mücadeleleri vermekte kararlı olduklarının altını çizdi.
Süheyla Kaplan, ÇYDD Bursa Şubesi’nin bu yıl yüz doksan orta öğretim, dört yüz yükseköğretim olmak üzere, beş yüz doksan öğrenciye burs verdiğini söyledi. Başkan Kaplan, yıllardır devam eden “Bir Işık Da Siz Yakın” projesi kapsamında yaratılan burs kaynaklarının cumhuriyet değerlerine sahip, gelecek nesiller adına yürütüldüğünün dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Gerçekleştirilen kahvaltı etkinliği sayesinde de yedekte bekleyen üç öğrenciye, bir yıl süreyle burs verileceği müjdesini duyuran Kaplan, “Eğitimsiz hiçbir genç kalmayıncaya dek, çağdaş yaşama destek veren herkesle, el ele, kol kola çağdaş Türkiye’nin gelecek güvencesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Terkoğlu yine cemaatlere yüklendi
Başkan Kaplan’ın konuşması sonrasında kürsüye gelen Gazeteci ve Yazar Barış Terkoğlu, ortaöğretimini, devlet parasız yatılı okulunda yaptığına dikkati çekerek, kendisine bugün özgür, çağdaş, laik kimliğini kazandıran Cumhuriyet’e borçlu olduğunu söyledi.
Türkiye Devleti’ni, Cumhuriyet yönetimiyle eşdeğer gördüğü konuşmasında Terkoğlu, yıllardır Gazeteci ve Yazar Barış Pehlivan ile de üzerinde titizlikle çalıştıkları, Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit ve tehlike sarmalına alan tarikat ve cemaatler konusuna bir kez daha dikkati çekti.
Cumhuriyetçi olmanın şiir okumak, rozet takmaktan ibaret olmadığını, bir idrak konusu olduğunu belirten Barış Terkoğlu, “Cumhuriyet bir devrimcilik meselesidir” dedi.
Gazeteci ve Yazar Terkoğlu, eğer cumhuriyet yurtlarında değil de bir cemaat, tarikat yurdunda barınmış olsaydı, bugün kendisine birey olma kişilik ve değerlerini kazandıran cumhuriyete değil de kendisini boyun eğmeye zorlayan bir şeyhe borçlandırılmış olacağını söyledi.
Terkoğlu, “Her 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde unutulmaması ve her zaman anılması gereken bir öğretmen daha var ” sözleriyle, 23 Aralık 1930 günü İzmir Menemen’de gericiler tarafından katledilen Öğretmen Asteğmen (Mustafa Fehmi) Kubilay’a dikkati çekerek, bu gerici hareket sırasında ne yöre halkının ne de o yöre jandarma komutanının müdahalede bulunduğunu hatırlattı.
Atatürk’ün bile, “henüz on yıl öncesinde Yunan işgali altındaki bu topraklarda yaşayan halkın, bu düşmanla işbirliği yapan derviş Mehmet’in arkasından nasıl gittiğini anlamakta zorlandığını” ifade ettiği konuşmasında Barış Terkoğlu, İsmet İnönü’nün, Kubilay’a ilişkin şu sözlerini tekrar etti: “Teğmen Kubilay, yalnız başına hiçbir karşılık beklemeden, vatan sevgisinin timsalidir.”
Gazeteci ve Yazar Barış Terkoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bugüne, cemaat ve tarikatlar tarafından yıkılmak istendiğine önemle dikkati çekti. Cemaat ve tarikat üyelerinin yıllardır bu amaçla Cumhuriyet kurumlarının içine yerleştirildiğini tekrar eden Terkoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki değer ve amaçlardan bu nedenle uzaklaşıldığının altını çizdi.
“Cumhuriyeti geri alacağız!”
Gazeteci Terkoğlu, “Bu yüzden Cumhuriyeti geri istiyoruz ve alacağız” diyerek, elini sertçe vurduğu kürsüden, “Dünyada eşitlik içinde yaşamak isteyen cumhuriyetin dostu olur, kim ki bu dünyada ayrıcalıklı olmak istiyorsa cumhuriyetin düşmandır” şeklinde konuştu.
Barış Pehlivan ile hazırladıkları ‘Metastaz’ kitabında, Polis Akademisi binasının alt katında olduğu söylenen bir mekânda, bir polisin zikir halinde olduğu bir fotoğraftan betimleme yapan Terkoğlu, bu tarikat ve cemaat kafalarının “islam dünyasını birleştirecekleri” iddiasında olduklarını söyledi. Barış Terkoğlu, ancak bugün Türkiye’de sekiz yüz civarında tekke, dört yüz civarında tarikat içi kollar (fraksiyonlar) olduğuna dikkati çekerek, “Allah bir, din bir, kitap bir ama sekiz yüz ayrı medresede din farklı şekilde anlatılıyor” şeklinde konuştu.
Terkoğlu, “Birinin helal saydığına, diğeri haram diyor, birinin olur dediğine öteki olmaz diyor” sözleriyle daha kendi içinde uzlaşı sağlayamayan tarikat ve cemaat şeyhlerinin, müritlerinin nasıl giyinecekleri ve kişisel bakımlarını bile ne şekilde yapacaklarına varıncaya dek yaşamlarına müdahalede bulunduklarını söyledi.
“Fetullahçı çetenin yerine bugün menzilcileri, İskender Paşacıları, İsmail ağacıları, nurcuların o kolunu, bu kolunu yerleştirdiler” diyen Terkoğlu, konuşmasını “Cumhuriyet’in kurumları bir cumhuriyet düşmanının elinden alınıp, ötekine verildi” sözleriyle sürdürdü.
Cumhuriyet’in gücünü gökyüzünden değil, yeryüzündeki yurttaş bilincine ulaşmış eşitlikçi halk kitlesinden aldığını, cumhuriyet yönetiminde liderin soya dayalı, ayrıcalıklı kişilerden belirlenmediğini belirten Barış Terkoğlu, tarikatlardaki liderlik kavgasına ilişkin son örneği, menzilciler arasındaki şeyhlik kavgasını ve kendi içlerinde nasıl bölündüklerini gösterdi.
Gazeteci ve Yazar Terkoğlu, Sinan Ateş davasındaki MHP ve Ankara Emniyet Müdürlüğü arasındaki kavganın bile cemaat çekişmesi olduğunu hatırlattı.
Bu tarikat ve cemaat zihniyetinin, hangi kurumları ele geçirirlerse geçirsinler, başarılı olamayacaklarını belirten Terkoğlu, Türkiye’de köklü bir cumhuriyet kazanımı olduğuna vurgu yaptı. Konuşmacı, biat kültürünü dayatan cemaatçi zihniyetin korku ile iş gördüğünü, cumhuriyetin ise “kişinin kendisine güç vehmeden bir düzen” olduğunu söyledi.
Gazeteci ve Yazar Barış Terkoğlu konuşmasının sonlarına doğru Asteğmen Kubilay’ın katledilişi sırasında hâkim olan duygunun “korku” olduğunu belirtmese de yenmemiz gereken ilk duygunun “korku” olduğunun altını çizerek, “Korkmayacağız, mücadele edeceğiz, örgütleneceğiz ve Cumhuriyet’i geri alacağız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Terkoğlu’na sürpriz
ÇYDD’nin kahvaltı programında, Barış Terkoğlu’nu güzel bir sürpriz bekliyordu: Kadıköy İhsan Sungur İlkokulu’nda öğrenim gördüğü dönemde, beş yıl süresince öğretmeni olan Sevim Şahin katılımcılar arasındaydı. Halen İstanbul’da yaşayan Öğretmen Şahin de Bursalı bir arkadaşının gerçekleştirdiği bu buluşturma sayesinde duygulu anlar yaşadı. Terkoğlu konuşması sırasında da zaman zaman öğretmenini işaret ederek, saygı ve sevgisini gösterdi.
Öte yandan, kahvaltı etkinliğine milletvekillerinden Orhan Sarıbal ve Hasan Öztürk de katılım gösterdi. Çok sayıda duayen siyasetçinin yer aldığı etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey geç saatlerde katıldı.