Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kadınların karşı karşıya kaldığı ayrımcılık, cinsiyet eşitsizliği ve şiddetle mücadelede toplumun tüm kesimlerini sorumluluk almaya ve yasal düzenlemeleri eksiksiz uygulamaya çağırdı.
Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kadınların karşı karşıya kaldığı ayrımcılık, cinsiyet eşitsizliği ve şiddetle mücadelede toplumun tüm kesimlerini sorumluluk almaya ve yasal düzenlemeleri eksiksiz uygulamaya çağırdı.
Şiddet ve Cezasızlık Politikası
Açıklamada, kadına yönelik şiddetin ülkemizde endişe verici boyutlara ulaştığı vurgulandı. Kadınların fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığı, hatta yaşam haklarının vahşice ellerinden alındığı ifade edildi. Mevcut yasal düzenlemelerin ve uluslararası sözleşmelerin eksiksiz uygulanmasının önemine dikkat çekilirken, uygulamadaki eksikliklerin ve cezasızlık politikasının kadına yönelik şiddetin artışında etkili olduğu belirtildi.
Kadın Hakları Kazanımları Tehlikede
Bursa Barosu, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı şekilde çekilmenin ve 6284 sayılı Kanun ile Türk Medeni Kanunu’ndaki kadın haklarına yönelik kazanımları hedef alan girişimlerin, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı politikalarla birlikte, kadınları daha fazla şiddete açık hale getirdiğini vurguladı. Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldığı ve kadınların yalnızca aile içi birey olarak görüldüğü politikaların, şiddet döngüsünü derinleştirdiği kaydedildi.
406 Kadın Cinayeti
2024 yılı içinde bugüne kadar 406 kadının cinayete kurban gittiği belirtilen açıklamada, bu kayıpların toplumda yarattığı acı ve öfkenin tazeliğini koruduğu ifade edildi. Her gün birden fazla kadın cinayetinin yaşandığı bir ülkede, kadınların evde, sokakta ve işyerinde güvende hissetmesinin mümkün olmadığına dikkat çekildi. Açıklamada, "Kadına yönelik şiddet münferit değil, sistematik ve politiktir" denildi.
Toplumsal Zihniyet Değişimi ve Politika Önerileri
Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde yalnızca yasal düzenlemelerin değil, toplumsal zihniyetin değişiminin de kritik olduğu vurgulandı. Bu doğrultuda, devletin bütüncül politikalar geliştirmesi ve kadın alanında çalışan sivil toplum örgütleriyle iş birliği içinde olması gerektiği belirtildi. Türkiye Barolar Birliği, barolar ve kadın hakları savunucularının karar alma süreçlerine katılımının sağlanmasının önemine dikkat çekildi.
Dayanışma ve Mücadele Çağrısı
Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi, kadınların anayasal ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış kazanımlarının korunması için mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini ve İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe sokulması için taleplerini sürdüreceklerini açıkladı. Açıklamada, yasaların eksiksiz uygulanması konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının adımlarını takip edeceklerini ve kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için dayanışma içinde mücadeleye devam edeceklerini kamuoyuyla paylaştı.