Erkan ERDEM
Kadın tarım işçileri kentte ve köyde ücretsiz aile işçisi olarak, yevmiye karşılığı veya yardımlaşma gibi emek değişimi çerçevesinde tarımda çalışan kadınlardan oluşuyor. Türkiye’de tarımın geleneksel olarak ayırt edici bir özelliği üretimde ücretli-ücretsiz kadın emeğinin yoğun olmasıdır. Ancak buna rağmen kadınların toprak sahipliği ve buna bağlı gelirleri son derece sınırlıdır. Sektörde ücretli çalışanların oranı giderek artmakla beraber tarım emekçilerinin önemli bir kısmını, yaklaşık yüzde 80'ini ücretsiz aile işçisi kadınlar oluşturuyor.
İstatistiklerde hiçbir şekilde yer almayan, siyasi düzenlemelerin ve araştırma raporlarının odağında yer almayan, yaşadıkları yerin yakınlarında gündelik işlerde çalışan kadın tarım işçileri; çalışma hakları, ücret garantisi, fazla mesai, işyeri güvenliği, hijyenik ortam sağlama gibi hiçbir yasal sorumluluğu bulunmayan işverenler ile adeta iş ve işçi güvenliği yasalarından muafmış gibi çalışma hayatına katılıyor. Emek gücüne ihtiyacı olan tarım sektörünü, işverenleri ve tarım işçilerinin büyük çoğunluğunu İş Yasası kapsamı dışında tutan yasal düzenlemeleri nedense tartışma dışı bırakıyoruz.
Tarımda çalışan kadınların çok büyük bir kısmı sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil. Tarımda kayıt dışı çalışma oranı erkeklerde yüzde 73,5’ken kadınlarda yüzde 95. Kayıt dışı çalışma oranları özellikle mevsimlik işçilerde çok daha yüksek.
Kayıt dışılığın zirve yaptığı tarım sektörünün bazı işletmeleri, tonlarca tarım ürününü yetiştirip, toplayıp, işleyip satarken işçilik ödemeleri -sigorta yükünden kaçınmak için- nerdeyse sıfıra yakındır. İnşaat işletmelerine inşaatın M2’sine göre ödemesi gereken asgari işçilik ücreti belirleyen SGK, aynı hassasiyeti tarım işletmelerine göstermemektedir. Bu anlamda yapılan işe göre Asgari İşçilik hesaplamasına tabi tutmamaktadır. Tarım sektöründeki işletmeler tabi ki desteklenmelidir fakat bu emek istismarı ile olmamalıdır. Sosyal güvencesiz çalıştırılan tarım işçisi sektördeki üreticiyi, tarımsal işletmeyi sübvanse eden olmamalıdır.
Kırsalda kadın emeğinin görünmezliği doğal olarak kadını yoksullaştırmakta ve yoksunlaştırmaktadır. Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın tarım işçilerimizin sisteme katılımı desteklenmeli ve sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmalıdır. Ücretsiz çalışan aile işçilerinin düşük ve makul bir prim ile sosyal güvenlik güvencesi altına alınması sağlanmalıdır ve yaşlılık da emeklilik hakkına kavuşmalıdır. Gündelik yevmiye yöntemi ile çalışan kadın tarım işçilerinin sigortalı olarak çalışması için işverenler teşvik edilmeli, sahada yapılacak kontroller ile çalışanların hakları korunmalıdır. Kadınların sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğumları nedeniyle hizmet borçlanması yapabilmeleri de sağlanmalıdır. Kadın tarım işçilerinin sosyal güvenlik hakkı kamu eliyle verilmelidir.
Erkan ERDEM