Büyükşehirlere süper yetki veren Büyükşehir Yasası'yla ilgili tartışmalar gündemdeki sıcaklığını korurken, CHP Bursa İl Örgütü yerel yönetimlerin bir yıllık karnesini değerlendirdi.
Belde belediyelerinin geçtiğimiz yıllarda hak ettiği hizmeti alamadığını belirten CHP İl Başkanı Metin Çelik, ilçelerin kilometrelerce uzakta bulunan merkezden yönetilmesinin bir takım sorunları da beraberinde getireceğini savundu.
Yasanın kabul edilmeden önce vatandaşa referandum yoluyla söz hakkı verilmesi gerektiğine işaret eden Çelik, "Büyükşehir Yasası Avrupa özerklik şartının 5. maddesine aykırıdır. Bu Ali Cengiz oyunudur. Referandum yoluyla yerel topluluklara önceden danışılması gerekir. Yasayla yönetim birimleri ortadan kaldırılmaktadır. Kilometrelerce uzaklıktaki belediyelere vatandaşın ulaşması güçlenecek. Bu yasayla birlikte bir gecede köylüler kentleşiyor kentliler de köylüleşiyor. 34 bin 500 köyden 16 bin 500′ü mahalle statüsüne geçiyor. Yurttaşlarımız yeni vergilerle karşılaşacaktır" diye konuştu.
Ulaşımdan çevre kirliliği ve yeni yatırımlara kadar Bursa'nın düzensiz bir yönetimle karşı karşıya olduğunu iddia eden Çelik, büyüyen Bursa'ya merkezden gelen payın oldukça düşük olduğunu da sözlerine ekledi.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Metin Çelik, Bursa'da son günlerde artan hava ve su kirliliğine dikkat çekti. Almira Otel'de düzenlediği basın toplantısında hava kirliliği ve Nilüfer çayındaki kirlilik hakkında da açıklamalarda bulunan Çelik, 'Hava kirliliği son günlerde arttı. Özellikle çukur semtlerde vatandaşlar akşam saatlerinde zehir soluyor. Nilüfer çayındaki kirlilik de devam ediyor. Bu konu kamu oyunda oldukça fazla yer aldı.
CHP olarak 700-800 kişiyle Nilüfer ilçesine bağlı Büyük Balıklı Mahallesi'nde bu konuyla ilgili basın açıklaması yaptık. Nilüfer çayının kirliliğinin önüne geçilmesi gerekirken, denetimsiz ve kaçak çalışan fabrikalara arıtma tesisi kurdurulmaması neticesinde Nilüfer ilçesi artık kötü kokar hale gelmiştir. Özellikle Yüzüncü Yıl ve Altınşehir mahallelerinde oturan vatandaşlarımız kapılarına çıkamamakta, pencerelerini açamamaktadır. Her türlü zehri içeren sularla sulanan tarlalarda yetişen sebze ve meyveleri maalesef hep birlikte çoluk çocuğumuzla yemekteyiz. Halk sağlığı göz göre göre tehlikeye atılmaktadır" dedi.
Mermer ocaklarından dolayı Başköy'de çeşmelerden çamur aktığını belirten Çelik, "Köylüler adeta çamurlu su içiyor. Göstermelik bir ocak kapatılmış, diğerleri ise hala daha faaliyetlerine devam ediyor. Suyun kirliliğinden burada çiçek ihracatı yapanlar bugün ihracat yapamaz durumunda" diye konuştu.