Türk ve dünya şiirinin büyük ustası Nâzım Hikmet, ölümünün 58'inci yılında Müşküle Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi olarak 05 Haziran Cumartesi günü İznik Müşküle'de Nazım Hikmet'i Anma etkinliği gerçekleştirildi.
Etkinlikte, TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fikri Düşünceli, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve Araştırmacı-yazar Güney Özkılınç konuşma yaptılar.
"Türkiye'de ilk defa bir köy muhtarı olarak milletvekili adayı oluyor"
Açılış konuşmasını yapan Müşküle Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği Başkanı Turan Yılmaz, tüm katılımcılara desteklerinden dolayı teşekkür etti.
"Nazım yıllar önce Bursa Cezaevi'nde yatarken Müşküle Köyünün bir yağız delikanlısı İsmail Başaran ile cezaevinde yolları kesişiyor. Buradan Nazım'dan öğrendikleriyle cezaevinden çıkışta köyde bir kıvılcım yakarak köyün ekonomik ve siyasal geleceğinin şekillenmesini sağlıyor. Onun yolunda Bu köyde yetişen Fevzi Kavuk, Türkiye'de ilk defa bir köy muhtarı olarak milletvekili adayı oluyor, bu bir ilktir. Bu güzel ve mücadeleci insanlar 60-70-80 kuşaklarına çok insan yetiştirdiler."
Darbe ddönemlerinde köyün yarısının toplanıp cezaevine gönderildiğini söyleyen Demiray, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hala zindanlarda olan arkadaşlarımız var. Her 10 yılda bir köyün üzerinden adeta bir silindir geçti. Yıllar içerisinde köyümüz üzerindeki baskılar arttıkça ekonomik ve siyasal yapılanmada bundan olumsuz etkilendi. Bu olumsuz gidişe dur demek, ekonomik sosyal kalkınma da köyümüze düşen payı almak adına bir araya gelerek Müşkile, Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği'ni kurduk. Amacımız; köyümüz ve bölgemizde çevre duyarlılığı ve bilincini geliştirerek daha yaşanılası bir kent olmak. Köyümüzü bir sanat ve kültür merkezi haline getirmek."
"Anmak yaşatmaktır, devrimci yazar ve ozanlarımızı anıyoruz"
Ardından, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fikri Düşünceli konuşma yaptı. Tüm katılımcıları saygıyla, sevgiyle ve dostlukla selamlayan Düşünceli, Nazım'ı seven anlayan dostlarla bir arada olmaktan da son derece mutlu olduğunu ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
Çevre tahribatının hat safhaya ulaşmış durumda olduğunu belirten Düşünceli, "Bu tahribat iklim krizinin daha da derinleşmesine, doğal çevre, doğal yaşam, tarımsal üretim, kırsal, kentsel tüm toplumsal yaşamı, kısaca ülkemizin bugünüyle, sosyo ekolojik geleceğini tehdit edici boyutlara ulaşmıştır. Burdur Gölü'nün, Salda Gölü'nün, Marmara Denizi'nin mevcut durumu içler acısıdır. Ege, Marmara, İç Anadolu'daki göllerin tamamı kirlenmiştir. Denizlerimiz korumasız durumdadır. Sanayi, tarım, imar, yapı, ulaşım, enerji, maden, orman, hazine arazileri, koruma alanları, mera ve çayırlar, kıyılar, doğal kaynaklar, yeraltı su kaynakları, denizler, barajlar, göller gibi birçok alanda yanlış politikalar izlenmektedir. Türkiye'nin ormanları, dağları, koruma ve tarımsal üretim alanları sürekli olarak imara, betonlaşmaya açılmakta, verilen yeni maden ruhsatları ile dağ ve ormanlarımız ile su kaynakları ve tarımsal alanlar tahrip edilmektedir. Kaz Dağları, Kuzey Marmara Ormanları, Doğu Karadeniz'in dağ ve ormanları ile ülke genelinde halk direnişleri bu nedenledir. Başta İkizdere ve Kirazlıyayla olmak üzere; talana tahribata direnen halkın yanında olduğumuzu ifade ediyoruz." şeklinde konuştu.
"onlar ümidin düşmanıdır sevgilim akar suyun meyve çağında ağacın serpilip gelişen hayatın düşmanı bursada havlucu Receb'e karabük fabrikasında tesviyeci Hasan'a düşman fakir köylü hatçe kadına ırgat süleymana düşman sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman vatan ki bu insanların evidir, sevgilim onlar vatana düşman.. çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına çürüyen diş, dökülen et bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler ve elbette ki sevgilim elbet dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet!"
"'Kahrolsun emperyalizm' ama ast olan onun yerli işbirlikçileri"
"Yüreği demokrasiden, özgürlükten, barıştan, kardeşlikten yana olan tüm dostlar hepiniz hoş geldiniz, anmak yaşatmaktır" diyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hiç gitmediğimiz coğrafyaları onların eserlerinde tanıdık"
Ardından, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Başkanı Emin Koramaz konuşmasını yaptı. Etkinliği düzenleyen, Müşküle Kültür, Çevre ve Düşünce Derneği'ne ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi'ne teşekkür eden ve katılımcıları sevgi ile dostlukla selamlayan Koramaz, konuşmasına şöyle devam etti:
Koramaz sözlerini, bugünkü karanlık, bugünkü gerici yapıdan kurtulmak için Nazım Hikmet'in şu dizeleri ile bitirdi:
"Duyduğunuz çakalların ulumasıdır
Safları sıklaştırın çocuklar
Bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır"
Ardından TMMOB Makina Mühendisleri Odası Genel Başkanı Yunus Yener katılımcıları selamlayarak, "Bu kavga faşizme karşı kavga, bu kavga emperyalizme, bu kavga otokratik yönetimlere karşı, mücadeleye devam" ifadelerini kullandı.
"Nazım'a düşmanlık yapanlartarihi çöplüğündeki yerlerini aldılar"
"Memleketin en çok ihtiyaç duyduğu ve belki de bu iktidarların en çok korktuğu şey, bizlerin yan yana gelmesi, bir arada durması" diyerek konuşmasına başlayan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, şöyle devam etti:
Nazım Hikmet2in söylediği her şeyde haklı çıktığını belirten Baş, "Bugün Nazım'ı yok etmeye çalışanlar, Amerikan emperyalizminin kucağında oturuyorlar, bugün Nazım'ı yok etmeye çalışanlar çetelerle işbirliği yapıyorlar, bugün Nazım'ı yok etmeye çalışanlar bu ülkede gericiliği, yobazlığı egemen kılmaya çalışıyorlar ve biz şundan çok gururluyuz çok mutluyuz, Nazım'ı yüreğiyle okuyan bir tane hırsız bulamazsınız, bir tane katil bulamazsınız, bir tane çeteci bulamazsınız, bir tane bu memlekete ihanet eden insan bulamazsınız. Nazım bize yol gösteriyor, Nazım, "onlar ümidin düşmanıdır" dedikten sonra devrimci bir aydına yakışanı yapıyor, sadece durumu tahlil etmiyor ne yapmamız gerektiğini de söylüyor, ne olacağını da söylüyor." dedi.
"Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet..."
"Nazım'ın iki tür öğrencisi var"
Ardından, Araştırmacı-yazar Güney Özkılınç konuşma yaptı. Konuşmasında bazı satır başlarını hatırlatan Özkılınç'ın konuşması şöyle:
"Bu yalan dolan dünyasında
Annelerin ninnilerinden
spikerin okuduğu habere kadar,
yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
anlamak gideni ve gelmekte olanı..."
Etkinlik, 10 Ekim Halk Korosu'nun seslendirdiği, marşlar ve türküler ile sona erdi.