Ders kitapları yanlış bilgilerle dolu: Hezarfen uçmadı, Biruni mevsim döngülerini bulmadı
Ders kitapları yanlış bilgilerle dolu: Hezarfen uçmadı, Biruni mevsim döngülerini bulmadı
Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Yavuz Unat, ders kitaplarında doğru bilinen yanlışları yazdı. Buna göre, Hezarfen uçmadı, Akşemseddin mikrobu bulmadı, Ali Kuşçu Ay'ın haritasını çıkarmadı.
Haber Giriş Tarihi: 24.09.2024 11:04
Haber Güncellenme Tarihi: 25.09.2024 10:27
Kaynak:
bursaport.com
https://www.bursaport.com
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Yavuz Unat, Gazete Bilim sitesindeki yazısında, beşinci sınıf Fen Bilimleri ders kitabında yer alan bilim insanları hakkındaki yanlış bilgileri yazdı.
Yazısında Osmanlı ve İslam bilim tarihi hakkında doğru bilinen yanlışları aktaran Unat’la ders kitaplarında yer alan bu yanlışları konuştuk. Unat, Biruni’den çok önce mevsimlerin döngüsünün bilindiğini, Ali Kuşçu’nun Ay’ın haritasını çıkardığı bilgisinin doğru olmadığını, Akşemseddin’in mikrobu keşfetmediğini söylüyor.
Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Yavuz Unat
‘MEVSİMLERİN DÖNGÜSÜ BİRUNİ’DEN YILLAR ÖNCE BİLİNİYORDU’
Ders kitabında 973-1048 yıllarında yaşayan Orta Çağ’ın önemli bilim insanlarından Biruni için ‘Güneş’in hareketlerinden mevsimlerin ne zaman başladığını belirlemiştir’ ifadesi yer alıyor. Unat’a göre, tarım yapan toplumlar bu bilgiyi zaten biliyordu. “Göbeklitepe’de mevsimlere ilişkin döngülerin bilindiğini biliyoruz” diyen Unat, Biruni’den çok önce bilinen bir bilginin Biruni’ye yüklenmesinin anlamı olmadığını savunuyor.
Biruni için belirtilen diğer bir ifade ise, “Dünya’nın çapını, bugünkü değere çok yakın bulmuş” olması... Unat, “Dünya'nın çapını ölçmüş ama bugünkü değere çok yakın bulduğunu söylemek çok zor. Daha yakın değerler ondan öncesinde, İslam Dünyası’nda yapılmış. Dolayısıyla bunun bir anlamı da yok” diyor.
Biruni hakkında, astronom, kimyager ve iyi bir eczacı yazılabileceğini belirten Unat, “Yazmış olduğu astronomi kitabında trigonometriye yer vermiş ve trigonometrik fonksiyonları birer orantı olarak olduğuna dikkat çekmiştir. Kimya alanında cisimlerin özgül ağırlıklarının belirlenmesi amacıyla bir alet geliştirmiştir. Eczacılık alanında ise ilaçların daha çok hekimler tarafından geliştirilmesi gerektiğini söylemiştir” ifadelerinin kullanılmasının daha doğru olduğunu belirtiyor.
'CACABEY GÖZLEMEVİ DEĞİL MEDRESE KURDU'
Ders kitaplarında Cacabey’in kendi ismiyle kurduğu bir medreseyi gözlemevi şeklinde kullandığı ve gök cisimlerinin gözlemlendiği belirtiliyor. Ancak bu bilgilere karşı çıkan Unat, Cacabey tarafından bir gözlemevi değil, medrese kurulduğunu sadece burada astronomi derslerinin verildiğinin bilindiğini aktarıyor.
Unat'a göre Cacabey yerine 1575 yılında İstanbul’da dünya çapında bir gözlemevi kuran Takiyüddin’in tanıtılması gerekiyor. O dönemde dünyada bulunan iki gözlemevinden birini Takiyüddin İstanbul’da kuruyor. Unat, “Takiyüddin eklenmelidir ki 16. yüzyılın Batı da dahil en önemli astronomudur. Takiyüddin sadece bizde değil Batı'da da tanınan bir bilim insanı. Maalesef 1575 yılında kurduğu rasathane 1580 yılında gökyüzünün gözlemlenmesinin uğursuzluk getirdiğine olan inanç nedeniyle yıkılıyor” diyor.
‘TELESKOP OLMADAN AY’IN HARİTASI ÇIKARILAMAZ’
1403-1474 tarihleri arasında yaşayan astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu hakkında ‘Ay’ın ilk haritasını çıkardığı’ yazıyor. Unat, böyle bir bilginin hiçbir kaynakta yer almadığını belirterek, “Ay’ın haritasını çıkarmak için teleskopun olması gerekiyor, Ali Kuşçu’nun bunu yapmış olması mümkün değil. Ay’ın ilk haritasını çıkaran kişi Galilei’dir” diyor.
Teleskop ilk olarak 1608 yılında Hollandalı gözlük üreticisi Hans Lippershey tarafından icat ediliyor. Aynı durum 9. yüzyılda yaşamış dönemin önemli astronomlarından Fergani için de geçerli. Kitapta Fergani için “Güneş’in de kendi etrafında batıdan doğuya doğru döndüğünü ifade ettiği” yazıyor. Unat, “Güneş’in kendi etrafında döndüğünü o dönem için belirlemeleri olanaksız. Bunun için 17. yüzyılı beklemek gerekiyor. Kopernik bile bunu söyleyemiyor. Kopernik, Güneş'in merkezde olduğunu söyleyen bir bilim insanıdır” diyor. Unat, Fergani hakkında kendi doktora tezinde yer alan “Güneş’in yere olan en uzak noktasının hareketli olduğunu söyler” ifadesinin yanlış anlaşılmasından kaynaklı yanlış bilginin kitapta yazıldığını belirtiyor. Unat, Fergani için çalışmalarında Dante ve Kristof Kolomb’dan etkilendiğinin yazılmasının daha doğru olacağını ifade ediyor.
‘HEZARFEN AHMED ÇELEBİ VAR OLMAYAN BİR KİŞİ’
Kitabın 1. cildinin 97. sayfasında Hezarfen Ahmed Çelebi hakkında bilgi verilmiş. Fakat böyle birinin yaşadığına, uçma deneyleri yapıp yapmadığına dair bir kaynak bulunmuyor. Unat, “Biz Hezarfen Ahmed Çelebi diye birinin yaşadığını kabul etmiyoruz. Tek kaynak Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi. Wikipedia gibi bir kaynakta Hezarfen Ahmed Çelebi’nin doğum ve ölüm tarihleri verilmiş. Neye dayanarak bu bilgi verilmiş bilmiyorum. Akademik çevreler bile konuya dair net bir bilgi veremezken ortaokul öğrencilerine konunun doğruymuş gibi aktarılması yanlıştır. Var olmayan bir kişi, bir efsane yaratıyoruz” diyor.
‘MİKROBU AKŞEMSEDDİN BULMADI’
Kitapta geçen diğer bir isim ise Akşemseddin. Kitabın 1. cildinin 143. sayfasında Akşemseddin için “Mikrobu keşfedip bilim dünyasına tanıttığı” yazıyor. “Henüz mikroskopun olmadığı bir dönemde Akşemseddin’in mikrobu bulması imkânsızdır” diyen Unat, Akşemseddin’in kitabında geçen ‘tohum’ kelimesinin bazı tıp tarihçilerin tarafından ‘mikrop’ imasında bulunduğu yönünde yorumlandığını belirtiyor. Unat, “Mikrop imasında bulunmak ile mikrobu keşfetmek arasında fark var. Kitabında, ‘hastalık havada oluşan canlı varlıklardan, tohumlardan bulaşır’ diyor. ‘Tohum’ kelimesini ‘mikrop’ olarak değerlendirmemiz mümkün değil. Tohum dediğimiz zaman Antik Yunan’a kadar gidiyor” diyor.
Unat, Akşemseddin yerine Şerefeddin Sabuncuoğlu’nun kitapta yer almasının daha doğru olduğunu belirtiyor. Unat "İyi bir hekim olan Sabuncuoğlu, ameliyatlarda kullanılan araçları tanımlamış, resimlerle bu araçların nasıl kullanılacağını anlatmış. Sabuncuoğlu’nun tıp aletlerinin geliştirilmesinde önemli katkısı var" diyor.
‘İNTERNETTE DOLAŞAN YANLIŞ BİLGİLER DERS KİTAPLARINDA’
Asıl uzmanlığı astronomi tarihi olan, İslam, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi astronomi tarihiyle ilgili birçok yayını da bulunan Unat, ders kitaplarında yanlış bilgilerin yer almasının bilim tarihi üzerine oluşan algıyı zedeleyeceğini söylüyor. İnternette dolaşan yanlış bilgilere ders kitaplarında yer verildiğini belirten Unat, kitapların bilim tarihçilerine sorularak hazırlanması gerektiğini vurguluyor.
Unat, “Yanlış bilgiler bilim tarihine olan bakış açısını etkiliyor. Ortaokul öğrencisinin zihnindeki bilimin gelişimi algısını zedeleyecek bilgiler bunlar. Öğrenci bize, üniversiteye geldiğinde ‘Biz bunları böyle öğrendik’ derse nasıl düzelteceğiz?” diye soruyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ders kitapları yanlış bilgilerle dolu: Hezarfen uçmadı, Biruni mevsim döngülerini bulmadı
Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Yavuz Unat, ders kitaplarında doğru bilinen yanlışları yazdı. Buna göre, Hezarfen uçmadı, Akşemseddin mikrobu bulmadı, Ali Kuşçu Ay'ın haritasını çıkarmadı.
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Yavuz Unat, Gazete Bilim sitesindeki yazısında, beşinci sınıf Fen Bilimleri ders kitabında yer alan bilim insanları hakkındaki yanlış bilgileri yazdı.
Yazısında Osmanlı ve İslam bilim tarihi hakkında doğru bilinen yanlışları aktaran Unat’la ders kitaplarında yer alan bu yanlışları konuştuk. Unat, Biruni’den çok önce mevsimlerin döngüsünün bilindiğini, Ali Kuşçu’nun Ay’ın haritasını çıkardığı bilgisinin doğru olmadığını, Akşemseddin’in mikrobu keşfetmediğini söylüyor.
Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Yavuz Unat
‘MEVSİMLERİN DÖNGÜSÜ BİRUNİ’DEN YILLAR ÖNCE BİLİNİYORDU’
Ders kitabında 973-1048 yıllarında yaşayan Orta Çağ’ın önemli bilim insanlarından Biruni için ‘Güneş’in hareketlerinden mevsimlerin ne zaman başladığını belirlemiştir’ ifadesi yer alıyor. Unat’a göre, tarım yapan toplumlar bu bilgiyi zaten biliyordu. “Göbeklitepe’de mevsimlere ilişkin döngülerin bilindiğini biliyoruz” diyen Unat, Biruni’den çok önce bilinen bir bilginin Biruni’ye yüklenmesinin anlamı olmadığını savunuyor.
Biruni için belirtilen diğer bir ifade ise, “Dünya’nın çapını, bugünkü değere çok yakın bulmuş” olması... Unat, “Dünya'nın çapını ölçmüş ama bugünkü değere çok yakın bulduğunu söylemek çok zor. Daha yakın değerler ondan öncesinde, İslam Dünyası’nda yapılmış. Dolayısıyla bunun bir anlamı da yok” diyor.
Biruni hakkında, astronom, kimyager ve iyi bir eczacı yazılabileceğini belirten Unat, “Yazmış olduğu astronomi kitabında trigonometriye yer vermiş ve trigonometrik fonksiyonları birer orantı olarak olduğuna dikkat çekmiştir. Kimya alanında cisimlerin özgül ağırlıklarının belirlenmesi amacıyla bir alet geliştirmiştir. Eczacılık alanında ise ilaçların daha çok hekimler tarafından geliştirilmesi gerektiğini söylemiştir” ifadelerinin kullanılmasının daha doğru olduğunu belirtiyor.
'CACABEY GÖZLEMEVİ DEĞİL MEDRESE KURDU'
Ders kitaplarında Cacabey’in kendi ismiyle kurduğu bir medreseyi gözlemevi şeklinde kullandığı ve gök cisimlerinin gözlemlendiği belirtiliyor. Ancak bu bilgilere karşı çıkan Unat, Cacabey tarafından bir gözlemevi değil, medrese kurulduğunu sadece burada astronomi derslerinin verildiğinin bilindiğini aktarıyor.
Unat'a göre Cacabey yerine 1575 yılında İstanbul’da dünya çapında bir gözlemevi kuran Takiyüddin’in tanıtılması gerekiyor. O dönemde dünyada bulunan iki gözlemevinden birini Takiyüddin İstanbul’da kuruyor. Unat, “Takiyüddin eklenmelidir ki 16. yüzyılın Batı da dahil en önemli astronomudur. Takiyüddin sadece bizde değil Batı'da da tanınan bir bilim insanı. Maalesef 1575 yılında kurduğu rasathane 1580 yılında gökyüzünün gözlemlenmesinin uğursuzluk getirdiğine olan inanç nedeniyle yıkılıyor” diyor.
‘TELESKOP OLMADAN AY’IN HARİTASI ÇIKARILAMAZ’
1403-1474 tarihleri arasında yaşayan astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu hakkında ‘Ay’ın ilk haritasını çıkardığı’ yazıyor. Unat, böyle bir bilginin hiçbir kaynakta yer almadığını belirterek, “Ay’ın haritasını çıkarmak için teleskopun olması gerekiyor, Ali Kuşçu’nun bunu yapmış olması mümkün değil. Ay’ın ilk haritasını çıkaran kişi Galilei’dir” diyor.
Teleskop ilk olarak 1608 yılında Hollandalı gözlük üreticisi Hans Lippershey tarafından icat ediliyor. Aynı durum 9. yüzyılda yaşamış dönemin önemli astronomlarından Fergani için de geçerli. Kitapta Fergani için “Güneş’in de kendi etrafında batıdan doğuya doğru döndüğünü ifade ettiği” yazıyor. Unat, “Güneş’in kendi etrafında döndüğünü o dönem için belirlemeleri olanaksız. Bunun için 17. yüzyılı beklemek gerekiyor. Kopernik bile bunu söyleyemiyor. Kopernik, Güneş'in merkezde olduğunu söyleyen bir bilim insanıdır” diyor. Unat, Fergani hakkında kendi doktora tezinde yer alan “Güneş’in yere olan en uzak noktasının hareketli olduğunu söyler” ifadesinin yanlış anlaşılmasından kaynaklı yanlış bilginin kitapta yazıldığını belirtiyor. Unat, Fergani için çalışmalarında Dante ve Kristof Kolomb’dan etkilendiğinin yazılmasının daha doğru olacağını ifade ediyor.
‘HEZARFEN AHMED ÇELEBİ VAR OLMAYAN BİR KİŞİ’
Kitabın 1. cildinin 97. sayfasında Hezarfen Ahmed Çelebi hakkında bilgi verilmiş. Fakat böyle birinin yaşadığına, uçma deneyleri yapıp yapmadığına dair bir kaynak bulunmuyor. Unat, “Biz Hezarfen Ahmed Çelebi diye birinin yaşadığını kabul etmiyoruz. Tek kaynak Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi. Wikipedia gibi bir kaynakta Hezarfen Ahmed Çelebi’nin doğum ve ölüm tarihleri verilmiş. Neye dayanarak bu bilgi verilmiş bilmiyorum. Akademik çevreler bile konuya dair net bir bilgi veremezken ortaokul öğrencilerine konunun doğruymuş gibi aktarılması yanlıştır. Var olmayan bir kişi, bir efsane yaratıyoruz” diyor.
‘MİKROBU AKŞEMSEDDİN BULMADI’
Kitapta geçen diğer bir isim ise Akşemseddin. Kitabın 1. cildinin 143. sayfasında Akşemseddin için “Mikrobu keşfedip bilim dünyasına tanıttığı” yazıyor. “Henüz mikroskopun olmadığı bir dönemde Akşemseddin’in mikrobu bulması imkânsızdır” diyen Unat, Akşemseddin’in kitabında geçen ‘tohum’ kelimesinin bazı tıp tarihçilerin tarafından ‘mikrop’ imasında bulunduğu yönünde yorumlandığını belirtiyor. Unat, “Mikrop imasında bulunmak ile mikrobu keşfetmek arasında fark var. Kitabında, ‘hastalık havada oluşan canlı varlıklardan, tohumlardan bulaşır’ diyor. ‘Tohum’ kelimesini ‘mikrop’ olarak değerlendirmemiz mümkün değil. Tohum dediğimiz zaman Antik Yunan’a kadar gidiyor” diyor.
Unat, Akşemseddin yerine Şerefeddin Sabuncuoğlu’nun kitapta yer almasının daha doğru olduğunu belirtiyor. Unat "İyi bir hekim olan Sabuncuoğlu, ameliyatlarda kullanılan araçları tanımlamış, resimlerle bu araçların nasıl kullanılacağını anlatmış. Sabuncuoğlu’nun tıp aletlerinin geliştirilmesinde önemli katkısı var" diyor.
‘İNTERNETTE DOLAŞAN YANLIŞ BİLGİLER DERS KİTAPLARINDA’
Asıl uzmanlığı astronomi tarihi olan, İslam, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi astronomi tarihiyle ilgili birçok yayını da bulunan Unat, ders kitaplarında yanlış bilgilerin yer almasının bilim tarihi üzerine oluşan algıyı zedeleyeceğini söylüyor. İnternette dolaşan yanlış bilgilere ders kitaplarında yer verildiğini belirten Unat, kitapların bilim tarihçilerine sorularak hazırlanması gerektiğini vurguluyor.
Unat, “Yanlış bilgiler bilim tarihine olan bakış açısını etkiliyor. Ortaokul öğrencisinin zihnindeki bilimin gelişimi algısını zedeleyecek bilgiler bunlar. Öğrenci bize, üniversiteye geldiğinde ‘Biz bunları böyle öğrendik’ derse nasıl düzelteceğiz?” diye soruyor.
En Çok Okunan Haberler