Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Biz özel sektör olarak para ve pul istemiyoruz. Biz bir tek şey istiyoruz. Benim rakibim, hangi şartlarla mücadele ediyorsa üretim yapıyorsa mal satıyorsa aynı şartlarda bize sağlayın. Onu sağladığınız zaman biz bu ülkeyi dünyanın ilk 10 büyük ülke arasına sokar mıyız? Sokarız'' dedi.
Haber Giriş Tarihi: 24.12.2012 23:57
Haber Güncellenme Tarihi: 24.12.2012 23:57
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), ''Ekonomiye Değer Katanlar-2012 ödül töreninde 7 farklı kategoride 504 üyesine ödül verdi.
2011 yılında en fazla gelir vergisi ödeyen 69, en fazla kurumlar vergisi ödeyen 74, en fazla ihracat yapan 342, uluslararası kara taşımacılığı faaliyetleriyle en fazla döviz girdisi sağlayan 10, turizm faaliyetleriyle en fazla döviz girdisi sağlayan 2, bir ürünü Bursa'dan ilk kez ihraç eden 6 ve yeni bir pazar yaratarak, ilk kez bir ülkeye ihracat yapan 1 BTSO üyesi plaketle ödüllendirildi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, BTSO hizmet binasında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, perakende sektörünün yasasının olmadığını hatırlatarak, bu sektörün çalışmalarını düzenleyen yasayı Türkiye'nin hala çıkartamadığını söyledi.
Dünyanın her ülkesinde perakende sektörünü düzenleyen yasa olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Serbest piyasa ekonomisinin ana vatanında bile bu vardır. Ama Türkiye'de bu yok. Türkiye'de herkes her şeyi yapabilme imkanı varsa yapabiliyor. Antalya'da bir cadde üzerinde 89 tane cep telefon satıcısı vardı. Bu şekilde olursa bu iş yerleri batar. Battığı zaman kime zarar veriyor- Milletin tamamına zarar veriyor. Bizde perakende sektörünü düzenleyen bir yasa ile ilgili çalışmamız yok'' diye konuştu.
'Avrupa'ya tarifeli tren seferleri başlatacağız'
'Ekonomiye Değer Katanlar-2012'de 504 BTSO üyesine ödül verildi
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin dünyanın en pahalı enerjisini kullandığına dikkati çekerek, Özellikle İç Anadolu'nun Avrupa'ya bağlantısının çok sıkıntılı olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
''Düşünün sanayici Gaziantep'te malını yükledi. Ta Kapıkule'ye kadar içerideki yakıt fiyatlarını kullanarak gidecek. Kimle rekabet edecek- Çin ile rekabet edecek. Edebiliyor mu- Edemiyor. Size basit bir örnek: Bütün mermerciler geçenlerde Afyon'da toplandılar. 'Başkan gel dertlerimizi dinle' dediler. Adam anlatıyor kürsüden. 'Başkanım, mermeri yükledim Afyon'dan' diyor. 'Antalya'ya limana gönderdim, 100 lira. Antalya Limanı'ndan gemiye yükledim Çin'e göndereceğim 70 lira' diyor. Bu tabii, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmış olmanın getirmiş olduğu bedel. Bu çerçevede TOBB olarak odalarımızla birlikte özelikle Gaziantep ve Malatya'dan başlayarak, tüm İç Anadolu'yu Orta Avrupa'ya bağlamak üzere bir çalışma başlattık. Bu da yüklerimizi tren yoluyla Avrupa'ya gönderme projemiz. Bugüne kadar Türkiye'den halen Avrupa'ya tarifeli tren hattı seferi yok... Bunun için TOBB, TCDD ile birlikte bütün OSB'lerimizle dahil olmak üzere tarifeli tren seferleri başlatacağız. Bütün yükleri yanı başımızdaki Bandırma'da Okçugöl'de toplayacağız. Buradan düzenli olarak yükler, Avrupa'ya gidecek. Hepimiz artık, termin veriyor olacağız. İşte Çin ile rekabet etmek istiyorsak ucuz nakliye masraflarıyla bunu yapabiliriz.''
'Sistemin her tarafı çürümüş, yama ile tutmuyor'
Türkiye'nin, ABD'den sonra 11 tane ayrı otomobil markası üretilen dünyada ikinci ülke olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin müteahhitlik ve nakliye sektöründe de dünya ikincisi olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Şimdi biz Türkiye'yi ilk 10'a sokmak istiyoruz. 2023'te cumhuriyetimizin 100. yılında ilk 10'a sokmak istiyoruz. Ama artık tekerlek yerinde patinaj yapıyor. Haberiniz olsun. Peki ne yapmak lazım- Sistemi yeniden ele almak lazım. Açık söyleyeyim: sistemin her tarafı çürümüş durumda. Yama ile tutmuyor bu iş... Onun için diyoruz ki: sistemi yeniden inşa etmemiz lazım. Sistemin yeniden inşası, binanın orta katından başlamaz kardeşim. Binanın temelinden başlar. Bütün gelişmiş ülkeler artık bireyi esas alıyor. Rifat'ı, Celal'i esas alıyor. 'Ahmet'in, Mehmet'in hakkı' diyor. Biz diyoruz ki; yeni sistemde bireyin esas olduğu, bireyin var olmadığı yerde devletin var olamayacağı yeni bir sistem inşasına ihtiyacımız var. Bu yeni sistemin inşası da ancak yeni bir anayasa ile olur. Yeni bir anayasa olmadan bu yeni sistemi inşa edebilmemiz mümkün değil. Yeni yapılan bütün değişiklikler, yamalı bohça, açık söyleyeyim. Onun için tekerlek patinaj yapıyor. Biz özel sektör olarak para ve pul istemiyoruz. Biz bir tek şey istiyoruz. Benim rakibim, hangi şartlarla mücadele ediyorsa, üretim yapıyorsa, mal satıyorsa, aynı şartlar da bize sağlayın. Onu sağladığınız zaman biz bu ülkeyi dünyanın ilk 10 büyük ülke arasına sokar mıyız- Sokarız.''
'En çok üzüldüğüm günlerden bir tanesidir'
TOBB olarak en çok okula ihtiyaç olan bölgelere okullar yaptırdıklarını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, 14 sene önce Van'a bir ilköğretim okulu yaptıklarını, 4 yıl önce bunun yetmediği gerekçesiyle kapasitesinin büyütülmesinin istendiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, gereken her şeyi yaptıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Fakat, 25 gün önce bu okulu yaktılar. En çok üzüldüğüm günlerden bir tanesidir bu. TOBB'un adını taşıyan bir okulu yaktılar. Çok şükür, hemen oda başkanım ve sayın valimle temasa geçtim. Maddi hasar meydana gelmiş ve can kaybı yok. Sevindik. Ama yüreğime ateş gibi oturdu. Dedim ki: 'Çocuklarımızı cahil bırakacak, okul yaktıracak kadar gözleri dönenlere lanet olsun.' Esas lanetim de bunları kınamayıp, çeşitli bahaneler üretip kamuoyuna bunu bir türlü tatlı göstermeye çalışanlara, en büyük lanetim de onlara. Yönetim Kurulu olarak şöyle bir karar verdik. 'Kardeşim bu yakılan okulu yapacağız. Ama Van'a bir okul daha yapacağız şimdi' dedik. Onlar yaksınlar oraya iki okul daha yapacağız. Haberiniz olsun. Oradaki insanları cahil bırakmayacağız.''
Hisarcıklıoğlu, konuşmasının sonunda BTSO bünyesinde faaliyet gösteren Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM) bünyesinde bir okul yapılması için destek sözü verdi.
Törene, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez ve çok sayıda iş adamı katıldı.
BTSO Başkanı Sönmez'in konuşması
BTSO Başkanı Celal Sönmez de Türkiye'nin küresel bir güç olma iddiasında olduğunu, ancak bu yolda önümüzde pek çok zorluk olduğunu belirtti.
Sönmez, zorlukların çözümünün ise kendilerinde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bugün gelişmiş ekonomiler sallanırken Türkiye yükseliyorsa bunu 2001 krizinden sonra yaptığımız reformlara borçlu olduğumuzu biliyoruz. Biz petrol ve doğal gaz gibi önemli doğal kaynağa sahip olmadan bu başarıyı yakalayabilen nadir ülkelerden bir tanesiyiz. Gücümüzü üretim kapasitemizden alıyoruz. Küresel güç olmak istiyorsak, üretim kapasitemizin niteliğini yükselterek, artırmanın peşinde olmalıyız. Bakın küresel kriz Avrupa'yı sarsarken bu bölgenin üretim gücü Almanya dik duruşunu koruyor. Kendimizi kıyasladığımız Güney Kore geride kalan 30 yılda bize fark atmışsa bunun 3 kuralı var: Eğitim düzeyi yüksek, iş gücüne kadın katılımı bizden iki kat fazla ve Ar-Ge'ye ayrılan bütçenin de bizim 4 katımız olmasıdır.''
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Özel sektör devletten ne istiyor?
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Biz özel sektör olarak para ve pul istemiyoruz. Biz bir tek şey istiyoruz. Benim rakibim, hangi şartlarla mücadele ediyorsa üretim yapıyorsa mal satıyorsa aynı şartlarda bize sağlayın. Onu sağladığınız zaman biz bu ülkeyi dünyanın ilk 10 büyük ülke arasına sokar mıyız? Sokarız'' dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), ''Ekonomiye Değer Katanlar-2012 ödül töreninde 7 farklı kategoride 504 üyesine ödül verdi.
2011 yılında en fazla gelir vergisi ödeyen 69, en fazla kurumlar vergisi ödeyen 74, en fazla ihracat yapan 342, uluslararası kara taşımacılığı faaliyetleriyle en fazla döviz girdisi sağlayan 10, turizm faaliyetleriyle en fazla döviz girdisi sağlayan 2, bir ürünü Bursa'dan ilk kez ihraç eden 6 ve yeni bir pazar yaratarak, ilk kez bir ülkeye ihracat yapan 1 BTSO üyesi plaketle ödüllendirildi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, BTSO hizmet binasında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, perakende sektörünün yasasının olmadığını hatırlatarak, bu sektörün çalışmalarını düzenleyen yasayı Türkiye'nin hala çıkartamadığını söyledi.
Dünyanın her ülkesinde perakende sektörünü düzenleyen yasa olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Serbest piyasa ekonomisinin ana vatanında bile bu vardır. Ama Türkiye'de bu yok. Türkiye'de herkes her şeyi yapabilme imkanı varsa yapabiliyor. Antalya'da bir cadde üzerinde 89 tane cep telefon satıcısı vardı. Bu şekilde olursa bu iş yerleri batar. Battığı zaman kime zarar veriyor- Milletin tamamına zarar veriyor. Bizde perakende sektörünü düzenleyen bir yasa ile ilgili çalışmamız yok'' diye konuştu.
'Avrupa'ya tarifeli tren seferleri başlatacağız'
'Ekonomiye Değer Katanlar-2012'de 504 BTSO üyesine ödül verildi
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin dünyanın en pahalı enerjisini kullandığına dikkati çekerek, Özellikle İç Anadolu'nun Avrupa'ya bağlantısının çok sıkıntılı olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
''Düşünün sanayici Gaziantep'te malını yükledi. Ta Kapıkule'ye kadar içerideki yakıt fiyatlarını kullanarak gidecek. Kimle rekabet edecek- Çin ile rekabet edecek. Edebiliyor mu- Edemiyor. Size basit bir örnek: Bütün mermerciler geçenlerde Afyon'da toplandılar. 'Başkan gel dertlerimizi dinle' dediler. Adam anlatıyor kürsüden. 'Başkanım, mermeri yükledim Afyon'dan' diyor. 'Antalya'ya limana gönderdim, 100 lira. Antalya Limanı'ndan gemiye yükledim Çin'e göndereceğim 70 lira' diyor. Bu tabii, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmış olmanın getirmiş olduğu bedel. Bu çerçevede TOBB olarak odalarımızla birlikte özelikle Gaziantep ve Malatya'dan başlayarak, tüm İç Anadolu'yu Orta Avrupa'ya bağlamak üzere bir çalışma başlattık. Bu da yüklerimizi tren yoluyla Avrupa'ya gönderme projemiz. Bugüne kadar Türkiye'den halen Avrupa'ya tarifeli tren hattı seferi yok... Bunun için TOBB, TCDD ile birlikte bütün OSB'lerimizle dahil olmak üzere tarifeli tren seferleri başlatacağız. Bütün yükleri yanı başımızdaki Bandırma'da Okçugöl'de toplayacağız. Buradan düzenli olarak yükler, Avrupa'ya gidecek. Hepimiz artık, termin veriyor olacağız. İşte Çin ile rekabet etmek istiyorsak ucuz nakliye masraflarıyla bunu yapabiliriz.''
'Sistemin her tarafı çürümüş, yama ile tutmuyor'
Türkiye'nin, ABD'den sonra 11 tane ayrı otomobil markası üretilen dünyada ikinci ülke olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin müteahhitlik ve nakliye sektöründe de dünya ikincisi olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Şimdi biz Türkiye'yi ilk 10'a sokmak istiyoruz. 2023'te cumhuriyetimizin 100. yılında ilk 10'a sokmak istiyoruz. Ama artık tekerlek yerinde patinaj yapıyor. Haberiniz olsun. Peki ne yapmak lazım- Sistemi yeniden ele almak lazım. Açık söyleyeyim: sistemin her tarafı çürümüş durumda. Yama ile tutmuyor bu iş... Onun için diyoruz ki: sistemi yeniden inşa etmemiz lazım. Sistemin yeniden inşası, binanın orta katından başlamaz kardeşim. Binanın temelinden başlar. Bütün gelişmiş ülkeler artık bireyi esas alıyor. Rifat'ı, Celal'i esas alıyor. 'Ahmet'in, Mehmet'in hakkı' diyor. Biz diyoruz ki; yeni sistemde bireyin esas olduğu, bireyin var olmadığı yerde devletin var olamayacağı yeni bir sistem inşasına ihtiyacımız var. Bu yeni sistemin inşası da ancak yeni bir anayasa ile olur. Yeni bir anayasa olmadan bu yeni sistemi inşa edebilmemiz mümkün değil. Yeni yapılan bütün değişiklikler, yamalı bohça, açık söyleyeyim. Onun için tekerlek patinaj yapıyor. Biz özel sektör olarak para ve pul istemiyoruz. Biz bir tek şey istiyoruz. Benim rakibim, hangi şartlarla mücadele ediyorsa, üretim yapıyorsa, mal satıyorsa, aynı şartlar da bize sağlayın. Onu sağladığınız zaman biz bu ülkeyi dünyanın ilk 10 büyük ülke arasına sokar mıyız- Sokarız.''
'En çok üzüldüğüm günlerden bir tanesidir'
TOBB olarak en çok okula ihtiyaç olan bölgelere okullar yaptırdıklarını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, 14 sene önce Van'a bir ilköğretim okulu yaptıklarını, 4 yıl önce bunun yetmediği gerekçesiyle kapasitesinin büyütülmesinin istendiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, gereken her şeyi yaptıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Fakat, 25 gün önce bu okulu yaktılar. En çok üzüldüğüm günlerden bir tanesidir bu. TOBB'un adını taşıyan bir okulu yaktılar. Çok şükür, hemen oda başkanım ve sayın valimle temasa geçtim. Maddi hasar meydana gelmiş ve can kaybı yok. Sevindik. Ama yüreğime ateş gibi oturdu. Dedim ki: 'Çocuklarımızı cahil bırakacak, okul yaktıracak kadar gözleri dönenlere lanet olsun.' Esas lanetim de bunları kınamayıp, çeşitli bahaneler üretip kamuoyuna bunu bir türlü tatlı göstermeye çalışanlara, en büyük lanetim de onlara. Yönetim Kurulu olarak şöyle bir karar verdik. 'Kardeşim bu yakılan okulu yapacağız. Ama Van'a bir okul daha yapacağız şimdi' dedik. Onlar yaksınlar oraya iki okul daha yapacağız. Haberiniz olsun. Oradaki insanları cahil bırakmayacağız.''
Hisarcıklıoğlu, konuşmasının sonunda BTSO bünyesinde faaliyet gösteren Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM) bünyesinde bir okul yapılması için destek sözü verdi.
Törene, Bursa Valisi Şahabettin Harput, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez ve çok sayıda iş adamı katıldı.
BTSO Başkanı Sönmez'in konuşması
BTSO Başkanı Celal Sönmez de Türkiye'nin küresel bir güç olma iddiasında olduğunu, ancak bu yolda önümüzde pek çok zorluk olduğunu belirtti.
Sönmez, zorlukların çözümünün ise kendilerinde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bugün gelişmiş ekonomiler sallanırken Türkiye yükseliyorsa bunu 2001 krizinden sonra yaptığımız reformlara borçlu olduğumuzu biliyoruz. Biz petrol ve doğal gaz gibi önemli doğal kaynağa sahip olmadan bu başarıyı yakalayabilen nadir ülkelerden bir tanesiyiz. Gücümüzü üretim kapasitemizden alıyoruz. Küresel güç olmak istiyorsak, üretim kapasitemizin niteliğini yükselterek, artırmanın peşinde olmalıyız. Bakın küresel kriz Avrupa'yı sarsarken bu bölgenin üretim gücü Almanya dik duruşunu koruyor. Kendimizi kıyasladığımız Güney Kore geride kalan 30 yılda bize fark atmışsa bunun 3 kuralı var: Eğitim düzeyi yüksek, iş gücüne kadın katılımı bizden iki kat fazla ve Ar-Ge'ye ayrılan bütçenin de bizim 4 katımız olmasıdır.''
En Çok Okunan Haberler