'Bizden alınmak istenen geleceği hep birlikte inşa edeceğiz'

Bursa Uludağ Üniversitesi'nden bir grup öğrenci, eylemlere katılan kişilerin tutuklanmasını protesto etmek amacıyla Nilüfer Üç Fidan Parkı'nda basın açıklamasında bulundu.

Öğrenciler, "Diplomasız Erdoğan", "Zıpla zıpla zıplamayan Tayyipçi", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı. Basın açıklamasını Yunus Emre Badır ve Feyza Kayaaltı okudu. 

'AKP İKTİDARINA KARŞI TEPKİNİN İFADESİ'

Badır, 19 Mart’ta başlayan gençlik hareketinin yalnızca İmamoğlu meselesinin ötesinde, gelecek kaygısı, işsizlik, diplomaların iptali gibi sorunlara ve yıllardır süren AKP iktidarına karşı bir tepkinin ifadesi olduğunu belirtti. Badır, "19 Mart’ta başlayan bu süreç, sadece İmamoğlu ve diğer seçilmişlerin haklarının ihlal edilmesiyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda gençlerin siyasi, sosyal, ve temel insan haklarına yönelik sistematik saldırılarının da bir yansıması olmuştur. Gençlerin susturulması, demokratik değerlerden uzaklaşan bir yönetim anlayışının en belirgin göstergelerinden biridir. Ancak bizler, baskıların karşısında susmayacağız. Haklarımızı savunmaya, dayanışmayı büyütmeye ve demokratik mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız" dedi. 

Gençler olarak en temel insan haklarının bile özgürce kullanamaz hale geldiğini vurgulayan Badır, "İfade özgürlüğümüz, toplanma hakkımız ve anayasal güvencelerimiz sistematik bir şekilde ihlal edilmekte, haklarını savunmak isteyen arkadaşlarımız ise hukuksuz uygulamalarla susturulmaya çalışılmaktadır. Tam da bu nedenle, anayasal haklarını kullanarak meşru ve demokratik yollarla hak talep eden arkadaşlarımız şu an yanımızda değil; keyfi bir şekilde tutuklandı" diye konuştu.

'AKP İKTİDARININ GİDEREK OTORİTERLEŞMESİNİN İŞARETİDİR'

Anayasa'nın 34. maddesinde yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını kullanan arkadaşlarının Bursa Valiliği'nin eylem ve gösteri yürüyüşü yasağı olmamasına rağmen 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri gerekçesi ile gözaltına alındığını hatırlatan Badır, açıklamasını şöyle sürdürdü: 

"Gözaltına alınan arkadaşlarımızdan bazıları adli kontrol ve yurtdışı çıkış yasağı ile serbest bırakılırken bazı arkadaşlarımız ise tutuklandılar. Bu gözaltı ve tutuklamalar AKP iktidarının hukuk tanımazlığının, Anayasal olarak güvence altında olan haklara saldırısının bir göstergesi olduğu gibi aynı zamanda iktidarın yargıyı düşman ceza hukuku olarak kullanarak sopa işlevi haline getirmesinin, siyaseti yeniden dizayn etme çabalarının ve AKP iktidarının giderek otoriterleşmesinin de işaretleridir.

Türkiye gençliği en haklı yaşam talepleri etrafında ülkenin dört bir yanında üniversitelerde, sokaklarda, büyükşehirlerin hafıza mekanlarında birlikteliklerini büyütürken AKP iktidarının yargıyı usülsüz bir biçimde kullanmasıyla cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Bursa’da 15 arkadaşımız tutuklu yargılanırken Türkiye genelinde 301 sıra arkadaşımız hukuksuzca tutukluluk kararıyla yargılanıyor. Erdoğan, kendi iktidarına doğan gençliğin geleceksizliğine karşı biriktirdiği öfkeyle meydanlarda bulunmasını usülsüzlüklerle karara bağlarken Hizbullahçı iki hükümlünün cezasını affetti. Yargıyı iktidarının arka bahçesi olarak kullanan Erdoğan iktidarı, gençliğine ve geleceğine sahip çıkmak isteyen gençliği tutuklama kararıyla sindirmeye çalışıyor. En başından beri yanımızda olan bazı arkadaşlarımız şu an aramızda olmasa da, arkadaşlarımızı alana kadar mücadelemizi büyütmeye aynı kararlılıkla devam edeceğimizi buradan bildiriyoruz."

Türkiye’deki tüm gençlere yapılan çağrıda, sorunların karşısında birleşmeye, mücadeleyi büyütmeye davet edilerek, "Bizden alınmak istenen geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Onlar gidecek, biz kalacağız" denildi. 

Basın açıklamasının ardından üniversite öğrencileri eylem planlarına ilişkin forum düzenledi.