Hacer Foggo: 'Çocuklar yoksulluğu miras alıyorlar'
Hacer Foggo: 'Çocuklar yoksulluğu miras alıyorlar'
Osmangazi Belediyesi, Kent Konseyi ve Koza Kadın Derneği iş birliğiyle 'Kadın Yoksulluğu ve Yoksunluğu' söyleşisi düzenlendi. Hacer Foggo, yoksulluğun etkilerini detaylıca anlattı. Foggo, "Çocuklar, yoksulluğu miras alıyorlar. O yüzden sosyal belediyecilik ve sosyal devlet dediğimiz sistem çok önemli" diye konuştu.
Haber Giriş Tarihi: 19.01.2025 20:49
Haber Güncellenme Tarihi: 19.01.2025 21:26
Muhabir:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Osmangazi Belediyesi, Osmangazi Kent Konseyi ve Koza Kadın Derneği iş birliğiyle Hacer Foggo'nun konuşmacı olarak katıldığı 'Kadın Yoksulluğu ve Yoksunluğu' söyleşisi gerçekleştirildi. Ördekli Kültür Merkezi'nde 19 Ocak pazar günü düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü Derya Şimşek üstlendi.
"Hemen hemen hepimiz açlık sınırının altında yaşıyoruz" sözleriyle konuşmasına başlayan Hacer Foggo, "Yoksulluk sınırı 80 bin liraya dayanmış, Açlık sınırı 22 binlerde. Aynı zamanda asgari ücret de 22 bin lira. Asgari ücret ile kira aynı miktarda. Eskiden o mahalle yoksul derken artık bir avuç zengin dışında hepimiz yoksullaştık. Dört temel ihtiyaca kitlenmiş durumda insanlar" diye konuştu.
Sağlık, barınma, beslenme, eğitime ulaşımda insanların sorunlar yaşadıklarını dile getiren Foggo, şöyle konuştu:
"Çalışan yoksulluğu diye bir kavramı tartışmaya başladık. Belki bir evde iki, üç kişi çalışıyor ama yetiştiremiyorlar. Yoksulluğa sadece gelir üzerinden bakıldığında o yoksulluğu anlayamayız. Derin yoksulluk gelirin ötesinde yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamama durumu aslında. Hiç tatili düşünmeyen insanlar haline geldik. Sinema, tiyatro hayatımızdan tamamen kalkmış durumda."
'728 BİN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ OKULU BIRAKTI'
728 bin üniversite öğrencisinin ekonomik nedenlerle geçen dönemde okulu bıraktığı bilgisini paylaşan Foggo, Hacettepe Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre yüzde 31 lise öğrencilerinin de yoksulluk nedeniyle okullarını bırakmak zorunda kaldığını söyledi.
Yoksulluğun kadınları tükenmişlige ittiğini söyleyen Foggo, "Belki o kadının psikolojik desteğe ihtiyacı var ama onu düşünememe hali de derin yoksulluk aslında" dedi. Foggo, yoksulluğu en fazla yaşayan kadınların olduğunu belirterek, "Pandemi dönemini düşünelim. Beni aramaya başladılar. Arayanlar özellikle kadınlardı. Bebeğine bez alamayanlar... Biz o dönemde 'Derin Yoksulluk Ağı'nı kurduk. Yoktan var eden, o yoksulluğu ve yoksunluğu evlerde yaşayan kadınlar. Okulun önünde annelerin konuşmalarına tanık oldum. Annelerin kendi aralarında çocukların beslenme çantalarına 'muz koymayın' dediğini biliyoruz. O çocuk beslenme zamanında ne yapıyor? Bahçede geziyor. O bahçede kalma hali o çocuğun da travmasına neden olan, evde de anneye bunu anlatması... Bütün bunlar gerçekler. Verilere baktığımız zaman da doğrulanıyor" diye konuştu.
'YOKSULLUK ANNE KARNINDAYKEN BAŞLIYOR'
2018 yılında Hacettepe Üniversitesi'nin yaptığı araştırmada yüzde 6 yetersiz beslenme nedeniyle bodurluk oranının çıktığı bilgisini veren Foggo, 350-400 bin çocuğun yetersiz beslenmeden kaynaklı 11-12 yaşında bodur olarak aramızda olması demek olduğunu söyledi. Bodruluğun sadece kısa boyluluk olmadığını söyleyen Foggo, "Eşitsizlik anne karnında başlıyor. İlk bin gün çok önemli. Anne ve doğumdan sonra çocuk yetersiz beslenme yaşıyorsa mental gelişiminde gerilik ve bodurluk o zaman başlıyor. Esasında yoksulluk anne karnındayken başlıyor. Yıllar sonra öğrenme güçlüğü çeken çocukların yetersiz beslenmeden kaynaklı olduğu ortaya çıktı. Yoksulluk meselesinin insan hakları ihlali, çocuk hakları ihlali, kadın hakları ihlali olduğunu düşünüyorum. Dört temel ihtiyaca erişememe aslında kadından ya da çocuktan kaynaklı değil sistemin kendisinden kaynaklı bir durum" diye konuştu.
'TÜİK'E GÖRE ÇOCUK YOKSULLUĞU 7 MİLYON'
Kadın yoksulluğu ve çocuk yoksulluğunu birbirinden ayırılamayacağını belirten Foggo, "Kiralar arttıkça insanlar daha kötü evlere taşınmak zorunda kalıyorlar ama çocuklar buna karar veremezler. Bir ev değiştiği zaman çocuk okulundan da oluyor. Ümraniye'den Sultanbeyli'ne taşınan anne o adres değişikliğinden dolayı kayıt yaptırmıyor. Mesela çocuk işçiliği oranı Türkiye'de yüzde 22.1. Çocuk yoksulluğunda OECD ülkeleri arasında 2'nci sıradayız. TÜİK'in rakamlarına göre çocuk yoksulluğu 7 milyon. 7 milyon çocuk yoksulluk ve sosyal dışlanma yaşıyor. Bunlardan 2 milyonu derin yoksulluk yaşıyor" dedi.
Aile ve sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ailenin yanında fakat ekonomik durumu olmayan ailelere çocuklarını okutmaları için verdikleri Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) ödemelerine değinen Foggo, her altı ayda bir yardım alan çocukların sayısının 30 bin arttığını belirtti. 2023'de 140 bin olan sayısının 170 bine yükseldiğini, şu anda 200 bin çocuğun bakanlık desteğinde olduğu bilgisini veren Foggo, "Bu çocuklar, eğitim dışında kalma riski olan çocuklar, suça sürüklenme riski olan çocuklar, yetersiz beslenen çocuklar" dedi.
'EŞİTLİK ÜZERİNDEN KURULAN BİR SOSYAL POLİTİKA YOK'
2005 yılında taniştığı kağıt toplayıcı bir ailenin çocuğunun da kağıt taoplayıcısı olduğunu söyleyen Foggo, "Çocuklar, yoksulluğu miras alıyorlar. O yüzden sosyal belediyecilik ve sosyal devlet dediğimiz sistem çok önemli. Mesele sadece sosyal yardım vermek değil, yardımla birlikte kadınların üretici hale gelmesi, çocukların da okula yönlendirilmesi gerekiyor. Tam tersine hak temelli bir söylem yok. Eşitlik üzerinden kurulan bir sosyal politika yok" diye konuştu. İzmir'de bir barakada yangın nedeniyle hayatını kaybeden beş çocuğu hatırlatan Foggo, "Bu nedenle insan hakları temelli sosyal yardımlar olmalı" dedi.
"Sivil toplum örgütleriyle iç içe çalışan belediyeler de var STK'ları dikkate almayan belediyeler de var" diyen Foggo, bazen konuşulan konuların belediyelerde başka bir projeye dönüşmesiyle de karşılaştıklarını belirtti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hacer Foggo: 'Çocuklar yoksulluğu miras alıyorlar'
Osmangazi Belediyesi, Kent Konseyi ve Koza Kadın Derneği iş birliğiyle 'Kadın Yoksulluğu ve Yoksunluğu' söyleşisi düzenlendi. Hacer Foggo, yoksulluğun etkilerini detaylıca anlattı. Foggo, "Çocuklar, yoksulluğu miras alıyorlar. O yüzden sosyal belediyecilik ve sosyal devlet dediğimiz sistem çok önemli" diye konuştu.
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Osmangazi Belediyesi, Osmangazi Kent Konseyi ve Koza Kadın Derneği iş birliğiyle Hacer Foggo'nun konuşmacı olarak katıldığı 'Kadın Yoksulluğu ve Yoksunluğu' söyleşisi gerçekleştirildi. Ördekli Kültür Merkezi'nde 19 Ocak pazar günü düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü Derya Şimşek üstlendi.
"Hemen hemen hepimiz açlık sınırının altında yaşıyoruz" sözleriyle konuşmasına başlayan Hacer Foggo, "Yoksulluk sınırı 80 bin liraya dayanmış, Açlık sınırı 22 binlerde. Aynı zamanda asgari ücret de 22 bin lira. Asgari ücret ile kira aynı miktarda. Eskiden o mahalle yoksul derken artık bir avuç zengin dışında hepimiz yoksullaştık. Dört temel ihtiyaca kitlenmiş durumda insanlar" diye konuştu.
Sağlık, barınma, beslenme, eğitime ulaşımda insanların sorunlar yaşadıklarını dile getiren Foggo, şöyle konuştu:
"Çalışan yoksulluğu diye bir kavramı tartışmaya başladık. Belki bir evde iki, üç kişi çalışıyor ama yetiştiremiyorlar. Yoksulluğa sadece gelir üzerinden bakıldığında o yoksulluğu anlayamayız. Derin yoksulluk gelirin ötesinde yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamama durumu aslında. Hiç tatili düşünmeyen insanlar haline geldik. Sinema, tiyatro hayatımızdan tamamen kalkmış durumda."
'728 BİN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ OKULU BIRAKTI'
728 bin üniversite öğrencisinin ekonomik nedenlerle geçen dönemde okulu bıraktığı bilgisini paylaşan Foggo, Hacettepe Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre yüzde 31 lise öğrencilerinin de yoksulluk nedeniyle okullarını bırakmak zorunda kaldığını söyledi.
Yoksulluğun kadınları tükenmişlige ittiğini söyleyen Foggo, "Belki o kadının psikolojik desteğe ihtiyacı var ama onu düşünememe hali de derin yoksulluk aslında" dedi. Foggo, yoksulluğu en fazla yaşayan kadınların olduğunu belirterek, "Pandemi dönemini düşünelim. Beni aramaya başladılar. Arayanlar özellikle kadınlardı. Bebeğine bez alamayanlar... Biz o dönemde 'Derin Yoksulluk Ağı'nı kurduk. Yoktan var eden, o yoksulluğu ve yoksunluğu evlerde yaşayan kadınlar. Okulun önünde annelerin konuşmalarına tanık oldum. Annelerin kendi aralarında çocukların beslenme çantalarına 'muz koymayın' dediğini biliyoruz. O çocuk beslenme zamanında ne yapıyor? Bahçede geziyor. O bahçede kalma hali o çocuğun da travmasına neden olan, evde de anneye bunu anlatması... Bütün bunlar gerçekler. Verilere baktığımız zaman da doğrulanıyor" diye konuştu.
'YOKSULLUK ANNE KARNINDAYKEN BAŞLIYOR'
2018 yılında Hacettepe Üniversitesi'nin yaptığı araştırmada yüzde 6 yetersiz beslenme nedeniyle bodurluk oranının çıktığı bilgisini veren Foggo, 350-400 bin çocuğun yetersiz beslenmeden kaynaklı 11-12 yaşında bodur olarak aramızda olması demek olduğunu söyledi. Bodruluğun sadece kısa boyluluk olmadığını söyleyen Foggo, "Eşitsizlik anne karnında başlıyor. İlk bin gün çok önemli. Anne ve doğumdan sonra çocuk yetersiz beslenme yaşıyorsa mental gelişiminde gerilik ve bodurluk o zaman başlıyor. Esasında yoksulluk anne karnındayken başlıyor. Yıllar sonra öğrenme güçlüğü çeken çocukların yetersiz beslenmeden kaynaklı olduğu ortaya çıktı. Yoksulluk meselesinin insan hakları ihlali, çocuk hakları ihlali, kadın hakları ihlali olduğunu düşünüyorum. Dört temel ihtiyaca erişememe aslında kadından ya da çocuktan kaynaklı değil sistemin kendisinden kaynaklı bir durum" diye konuştu.
'TÜİK'E GÖRE ÇOCUK YOKSULLUĞU 7 MİLYON'
Kadın yoksulluğu ve çocuk yoksulluğunu birbirinden ayırılamayacağını belirten Foggo, "Kiralar arttıkça insanlar daha kötü evlere taşınmak zorunda kalıyorlar ama çocuklar buna karar veremezler. Bir ev değiştiği zaman çocuk okulundan da oluyor. Ümraniye'den Sultanbeyli'ne taşınan anne o adres değişikliğinden dolayı kayıt yaptırmıyor. Mesela çocuk işçiliği oranı Türkiye'de yüzde 22.1. Çocuk yoksulluğunda OECD ülkeleri arasında 2'nci sıradayız. TÜİK'in rakamlarına göre çocuk yoksulluğu 7 milyon. 7 milyon çocuk yoksulluk ve sosyal dışlanma yaşıyor. Bunlardan 2 milyonu derin yoksulluk yaşıyor" dedi.
Aile ve sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ailenin yanında fakat ekonomik durumu olmayan ailelere çocuklarını okutmaları için verdikleri Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) ödemelerine değinen Foggo, her altı ayda bir yardım alan çocukların sayısının 30 bin arttığını belirtti. 2023'de 140 bin olan sayısının 170 bine yükseldiğini, şu anda 200 bin çocuğun bakanlık desteğinde olduğu bilgisini veren Foggo, "Bu çocuklar, eğitim dışında kalma riski olan çocuklar, suça sürüklenme riski olan çocuklar, yetersiz beslenen çocuklar" dedi.
'EŞİTLİK ÜZERİNDEN KURULAN BİR SOSYAL POLİTİKA YOK'
2005 yılında taniştığı kağıt toplayıcı bir ailenin çocuğunun da kağıt taoplayıcısı olduğunu söyleyen Foggo, "Çocuklar, yoksulluğu miras alıyorlar. O yüzden sosyal belediyecilik ve sosyal devlet dediğimiz sistem çok önemli. Mesele sadece sosyal yardım vermek değil, yardımla birlikte kadınların üretici hale gelmesi, çocukların da okula yönlendirilmesi gerekiyor. Tam tersine hak temelli bir söylem yok. Eşitlik üzerinden kurulan bir sosyal politika yok" diye konuştu. İzmir'de bir barakada yangın nedeniyle hayatını kaybeden beş çocuğu hatırlatan Foggo, "Bu nedenle insan hakları temelli sosyal yardımlar olmalı" dedi.
"Sivil toplum örgütleriyle iç içe çalışan belediyeler de var STK'ları dikkate almayan belediyeler de var" diyen Foggo, bazen konuşulan konuların belediyelerde başka bir projeye dönüşmesiyle de karşılaştıklarını belirtti.
En Çok Okunan Haberler