SON DAKİKA
Hava Durumu

'Doğal bir olay ya da doğa olayı değil, kirliliktir'

Bursa'nın Gemlik sahilinde 'fitoplankton patlaması' denilen olayın görülmesiyle denizin yüzeyi kirli tabakayla kaplandı. Göl uzmanı Dr. Erol Kesici, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 'doğal olay' açıklamasına "Doğal bir olay da değildir, doğa olayı da değildir. Doğanın kirletilmesi sonucu meydana gelen bir reaksiyondur" sözleriyle yanıt verdi.

Haber Giriş Tarihi: 20.04.2021 17:07
Haber Güncellenme Tarihi: 20.04.2021 17:07
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Doğal bir olay ya da doğa olayı değil, kirliliktir'

PELİN AKDEMİR / BURSAPORT

Bursa'nın Gemlik ilçesinde denizin yüzeyindeki tabaka, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 'plankton patlaması' olarak adlandırılan olayın doğal bir süreç olduğu yönündeki açıklamasının aksine kirlilik sebebiyle oluşuyor.

Fitoplanktonlar, deniz ve göl sularında bulunan mikroskobik organizmalardır. Bilim insanlarının bitki veya bakteri olarak tanımladıkları fitoplanktonlar, 3 milyar yıl yaşında canlılardır. Fitoplanktonlar aşırı çoğaldıklarında koloni oluşturuyorlar. Denizin yüzeyini kaplayan bu kirli örtü, 'fitoplankton patlaması' olarak adlandırılıyor. 'Fitoplankton patlaması' körfez, göl, sirkülasyonun az olduğu yerler, tatlı su alanları ya da sanayileşmenin fazla olduğu yerlerde görülüyor. Yeşil, sarı, kırmızı, kahverengi, beyaz gibi farklı renklerde görülmesinin sebebi, fitoplanktonların tür özelliklerinin ve kimyasal madde miktarlarının farklı olması.

Nisan ayında Gemlik Körfezi'nde ve zaman zaman da Mudanya sahillerinde görülen fitoplanktonların aşırı çoğalmasını Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, olayın doğal bir süreç olduğu ve oksijen bolluğundan kaynaklandığı yönünde açıklamada bulundu.

(Fotoğraf; Anadolu Ajansı)

'OKSİJENİN DENİZE İNMESİNE ENGEL OLUYOR'

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı ve göl uzmanı Dr. Erol Kesici, fitoplanktonların aşırı çoğalmasının doğal bir olay ya da bir doğa olayı olmadığını, mutlak suretle kirlilikten kaynakladığını belirtti. Bilinenin aksine fitoplanktonların çoğalması sadece bahar mevsiminde görülmüyor.

"Doğal bir olay da değildir, doğa olayı da değildir. Doğanın kirletilmesi sonucu meydana gelen bir reaksiyondur." sözleriyle konuşmaya başlayan Kesici, fitoplanktonların aşırı çoğalmasının sebeplerini anlattı:

"Fitoplanktonlar yani bitkisel planktonlar ya da alg de diyebiliriz. Aglerin aşırı çoğalması bir etkene bağlıdır. Bu azot, fosfat, deterjan kaynaklı organik kirlilik, evsel atıklardan kaynaklı kirlilik, petrol türevli kirlilik, gemilerin bırakmış olduğu sintinelerden kaynaklı kirlilik olabilir. Körfez'e yer altından deşarj edilen fabrika atıklarından da kaynaklanabilir. Bu durum kirlilikten meydana gelen bir sorundur. Planktonların bir kısmı yüzeye çıktığı zaman ölüyor, toksik etki meydana getirebiliyor."

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı ve göl uzmanı Dr. Erol Kesici

Fitoplankton çoğalmasının güneş ışınlarının etkisiyle birlikte meydana gelen bir reaksiyon olduğunu söyleyen Kesici, İstanbul Küçük Çekmece'de, İzmir Körfezi'nde sıklıkla görüldüğünü aktardı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün oksijen bolluğundan kaynaklandığı yönündeki açıklamasına eleştiride bulunan Kesici, "Oksijen seviyesi artmış olsa oksijenin yakıcı özelliğinden dolayı planktonlar parçalanırdı. Algler, örtü şeklinde denizin yüzeyini kaplıyor. Oksijenin inmesine engel oluyor." dedi.

'HALKIN SAĞLIĞINI DA TEHDİT EDİYOR'

Meydana gelen kirliliğin halkın sağlığını da tehdit ettiğini dile getiren Kesici, fitoplanktonların çoğalmasının etkilerini şöyle anlattı:

"Alglerin çoğalması, bulundukları bölgedeki suyun kalitesini değiştirir. Denizlerde yaşam alanlarının daralmasına neden olur. Koloni oluşturan ipliksi yapılar bunlar. Balıkların solungaçlarını tıkamaları yoluyla ölümlerine neden olur. Güneş ışınlarının denizin dip kısmına gitmesini engeller. Toksik etki yaratır. 3 ay önce Afrika'da fillerin su içtiği yerde aşırı şekilde alg çoğalması olması sebebiyle 15 tane fil öldü. Algler balıklarda dokulara yerleştiği zaman bu canlıları yiyen insanlara da etki edecektir. O bölgede bulunan balıkların yenilmemesi gerekir."

'KOVİD GİBİ HER TARAFA BULAŞTIRABİLİR'

Fitoplankton türünün ne olduğunun tespit edilmesi gerektiğini ifade eden Kesici, "O alanın hemen bariyer altına alınıp, alglerin denizden temizlenmesi gerekir. Çünkü dalgaların etkisiyle dağılıp yayılım gösterebilir. Aynı Kovid gibi her tarafa bulaştırabilir. Gemilerden kaynaklanan bir durum ise kontrolleri gayet basit. Oradaki su kalitelerinin ölçümleri düzenli aralıklarla yapılmalı. Körfezin temiz tutulması şart. Körfezdeki fabrika atıklarının derin deşarj sistemleriyle arıtmaları gerekir." diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yerel yönetimlerin bütün birimlerine kadar, her bireyin sorumluluğunun olduğunu belirten Kesici, belediyenin bölgede denetimleri artırması, halkı konu hakkında bilinçlendirmesi gerektiğini vurguladı. 

'DOĞAL DEĞİL, BİR TÜRÜN ÖLÜMÜDÜR'

Bursalıları suyuna sahip çıkmaya davet eden Bursa Su Kolektifi, yaptıkları çalışmalarda fitoplankton patlamasının gerçekleşmesinin nedeninin alıcı ortamdaki kirlilikten kaynaklandığını ortaya koyuyor. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün açıklamasının yanlışlığına dikkat çeken Bursa Su Kolektifi, "Ne yazık ki "doğa olayı" teriminin arkasına sığınılarak yapılan açıklamalar sorunu çözmemekte hatta sorunun odağını da saptırmaktadır. Alıcı ortamlara kontrollü/kaçak deşarj edilen evsel ve kimyasal atıklar ya da gemilerden kaynaklanan balast & sintine suları alglerin ölmesine sebep olarak deniz yüzeyinde köpüksel bir alanı oluşturmaktadır. Hiçbir şekilde doğa olayı olmayan bu durum doğalda değildir, bir türün ölümüdür; kayboluşudur." açıklamasında bulundu.

'SEKİZ ALANDAN ÜÇÜ KÖTÜ YÜZME SUYU KALİTESİNE SAHİP'

İlgili bakanlıkların analiz yaptırması, fitoplanktonların tür tespitinde bulunması ve süreci açıklayan doyurucu verilerin halk ile paylaşılmasını talep eden Bursa Su Kolektifi, açıklamasında, "Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 2019 Yılı Çevre Durum Raporu'na göre Gemlik Körfezi'nin ekolojik kalite değerlendirilmesi orta, zayıf ve kötü kategorilerinde dalgalanmıştır. Gemlik için yüzme suyu kalitesi sonuçlarında ise incelenen sekiz alandan üçü kötü yüzme suyu kalitesine sahiptir. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nün fitoplanktonlar hakkındaki açıklaması ile kendi raporları arasında bir tutarsızlık söz konusudur." ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.