ÇGD Bursa Şubesi Genel Kurulu yapıldı; Yüksel Baysal yeniden başkan

BURSAPORT

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi’nin 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) Türkan Saylan Salonu’nda yapıldı. Divan Başkanlığını Tayfun Çavuşoğlu'nun yaptığı genel kurulda tek liste ile gerçekleştirilen seçimde Yüksel Baysal yeniden şube başkanlığına seçildi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Belediye Başkan Yarımcısı Okan Şahin, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, CHP PM Üyesi Canan Taşer, Anahtar Parti Bursa İl Başkanı Fikret Aslan, Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, Bursa Tabip Odası Başkanı Kadir Binbaş, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu, Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Genel Sekreteri Sinan Tunç, TSYD Şube Başkanı Mehmet Ali Ekmekçi, Doğader Başkanı Murat Demir ile çok sayıda gazeteci ve dernek üyesinin katıldığı genel kurulun açış konuşmasını yapan Yüksel Baysal, basın özgürlüğünün iktidarın tehdidi altında olduğunu söyledi.

Gazetecilerin tarihin yazıcılığını yaptığını, medyanın demokrasilerde kamu adına, halk adına 4. güç olduğunun altını çizen Baysal, gazeteci örgütlerinin giderek zayıfladığını söyledi. Halk TV ve Tele1 gibi muhalif medya kuruluşlarının baskı altında olduğunu ancak karanlığı aydınlatmaya devam ettiklerini ifade eden Baysal, Türkiye’de basına yönelik çifte standart olduğuna dikkat çekti. Baysal, iktidara yakın medya organlarının özgürce hareket edebildiğini, muhalif gazetecilerin ise en küçük eleştirilerde bile soruşturmalara maruz kaldığını kaydetti.

İktidarın hiçbir muhalif ses istemediğini, yarın sabahın köründe kimin kapısına dayanılacağının bilinmediğini ifade eden Baysal şunları söyledi:

"Türkiye'de gerçek gazetecilik yapan bir avuç yayın organı kaldı. Zifiri karanlıktayız. Böyle karanlıklarda bir el feneri ortamı aydınlatır. İşte bu yayın organları el feneri gibidir. Bizler gazeteciler olarak her dönemin mağduru ve mazlumuyuz. Bugün Türkiye'de ikili bir hukuk oluştu. İktidar yandaşı medyada onlar ağzına geleni söylüyor, bizlerin eleştirilerinden suç çıkarılarak soruşturmalar açılıyor."

Bozbey: Basının görevi muhalif olmak eleştirmek

ÇGD Bursa Şubesi Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, basının sadece destek değil, eleştiri yaparak topluma katkı sağlaması gerektiğini söyledi. Basının en önemli görevinin yönetenlerin eksiklerini, yanlışlarını yazmak muhalif durmak olduğunu ifade eden Bozbey, "Bugün Türkiye'de açık oturumları izleyemez olduk. Algı oluşturmak amacıyla tartışmalar yapılıyor. Bu programlarda konuşulanlar ile ülke gerçekleri farklı. Basın buralara gelmemeliydi."

Bursa'nın anayasası olarak hazırlıkları süren 1/100 binlik çevre düzeni planına basının da katkıda bulunmasını isteyen Mustafa Bozbey, bu planın tüm ülkeye örnek teşkil edeceğini kaydetti.

CHP İl Başkanı Yeşiltaş: Cesur olmamız lazım

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Türkiye’nin en zorlu döneminden geçtiğini belirterek, iktidarın baskı ve korku politikalarıyla yönetimini sürdürmeye çalıştığını söyledi. Gazeteciler, milletvekilleri ve belediye başkanlarının tutuklandığını ifade eden Yeşiltaş, halkın siyasilerden ve basından cesur bir duruş beklediğini söyledi. 

Önümüzdeki sürecin daha zorlu geçeceğini belirten Yeşiltaş, kişisel olarak açtığı bir davanın bile partiye yönelik bir saldırıya dönüştürüldüğünü söyledi. CHP’nin bu baskılara boyun eğmeyeceğini belirten Yeşiltaş, “Bizim cesaur olmamız lazım. Bir bedeli varsa da ödeyeceğiz. Bu savaşı korkusuzca vereceğiz, halkımızın haklarını sonuna kadar savunacağız” dedi.

Aydın: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz

Bugün Türkiye'de gazeteciliğin içinde bulunduğu durumun iç açıcı olmadığı belirten Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, yaşananlara o gün ses çıkarmayınca arkasının geldiğini söyledi. basının Magna Carta'dan bu yana iktidarların mutlak yetkilerinin sınırlandırılarak özgürlük alanlarının genişlediğini hatırlatan Aydın, basının da bugün demokrasilerde dördüncü güç olarak kritik bir rolü olduğunu belirtti. Watergate Skandalı ve Avrupa’daki örneklerle basının denetim gücüne dikkat çeken Aydın, günümüzde muhalif gazetecilerin baskı ve gözaltılarla susturulmaya çalışıldığına dikkat çekti. “Bağımsız gazetecilik ve gerçekleri yansıtmak, ülkeye yapılacak en büyük hizmettir” diyen Aydın, yurttaşların da bu baskılara karşı ses çıkarması gerektiğini ifade ederek, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz" dedi.

Özdemir: Eleştiri geliştirir, her şikayet bir armağandır

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, örgütlü mücadelenin günümüzde giderek zorlaştığını vurguladı. 1980’de 5.7 milyon olan sendikalı işçi sayısının bugün 2.5 milyona düştüğünü hatırlatan Özdemir, “Gazeteci muhalif olmalıdır” dedi. Siyasetçilerin eleştiriye açık olması gerektiğini ifade eden Şadi Özdemir, "Eleştiri geliştirir. Her şikayet bir armağandır. Biz Nilüfer Belediyesi olarak ortak akılla hareket ediyoruz. Eleştiri hakaretle karıştırılmamalı" diye konuştu.

"Bana göre gazetecilik tarafsız, liyakat sahibi ve gerçekten kimseye bulaşmadan ama doğruları cesaretle yazan bir anlayışla gazetecilik, gazeteciliktir." diyen Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren de, şunları söyledi:

"Ben gazeteciliği şuna benzetiyorum: Geçmişte halkı bilinçlendirmek ve aydınlatmak için mücadele eden bazı isimler vardı. Osmanlı'da Edebali, 'Padişahım, mağrurlanma, senden büyük Allah var” diyordu. Bu tarafta ozanlarımız vardı. Aşık Veysel, başka bir çiçeği tarif ederken bile topluma mesaj veriyordu. Diğer taraftan, aşıkların şiirlerini okurken vatan, bayrak ve milletin önemini anlıyoruz. Dolayısıyla gazetecilik, öyle boş yapılacak bir şey değil. Ben gazetecilere çok büyük bir saygı duyuyorum çünkü onlar, gerçekten 'kral çıplak' diyebilen o cesarete sahip insanlardır."

Anahtar Parti Bursa İl Başkanı Fikret Aslan ise basının denetim görevini en iyi şekilde yerine getirdiğini belirtti. Aslan, siyasetin doğru şekilde yapılabilmesi için özgür iradenin yansıtılmasının önemine değindi.

Pelin Akdemir

ÇGD üyesi gazetecilerin konuşmaları

Protokolün konuşmalarından sonra söz alan Pelin Akdemir, genel kurula gelinen süreçte demokratik bir işleyiş olmadığını, ikinci bir listesinin çıkmaması için ötekileştirme yapıldığını söyledi. Kapsayıcı, geniş uzlaşının sağlanması gerektiğini oysa bunun gözardı edildiğini ileri süren Akdemir, yaşanan olumsuz gelişmeler yüzünden rakip bir adayın çekilmek zorunda kaldığını dile getirdi.

Necati Kartal da, bugün gelinen noktada birçok şeyin iyi gitmediğini ifade ettiği konuşmasında, "Bazı şeylere dikkat edilmezse derneğin sonu olabilir. Gelişmeler bu yönde işaretler veriyor. ÇGD, kuruluşu 1980 öncesine uzanan 47 yıllık bir dernek. Parçalanma sorunları çözmez, ayrışmalara yol açmamak lazım" dedi.

Esat Kaplan

Esat Kaplan, Şube Genel Kurulu'nun, Mudanya Üniversitesi'ne ödül verilmesine ilişkin kararın ardından ÇGD Genel Merkezi ile yaşanan gerilimli sürecin gölgesinde gerçekleştiğini belirterek, daha önce adaylık niyeti olmayan Yüksel Baysal'ın, Genel Merkez'in geleneklere uymayan tutumunun tekrar aday olmasına fırsat verdiğini söyledi. "Ödül" tarışması ile başlayan gelişmelerin iki liste ile yapılması muhtemel demokratik bir yarışın önünü kestiğini dile getiren Kaplan, rakip listeyi hazırlayan Uğur Ulu'nun Genel Merkez'in izlediği tutum nedeniyle centilmence davranarak adaylıktan çekildiğini ancak Yüksel Baysal'ın uzlaşıya dayalı kapsayıcı bir tutum izlemediğini söyledi. Kaplan, genç gazetecilerin derneğe kazandırılması ve mesleki gelişimlerine yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Bundan önceki ÇGD Bursa Şubesi genel Kurulu'nun 15-20 kişiyle yapıldığını hatırlatan Zafer Opsar, genel kurulun iki ya da daha fazla liste ile yapılmış olması halinde bunun ÇGD'ye dinamizm getireceğini, derneğin gazetecilerin ilgi odağı olacağını ve mesleki çalışmalara da kapı aralayarak Bursa'da önemli bir güç haline geleceğini söyledi. Ancak Genel Merkez'in genel kurulu gölgeleyen tutumu ve Yüksel Baysal ile çevresindeki bazı dernek üyelerinin aday olmaya hazırlanan Uğur Ulu'yu yeni üye ve ÇGD'de deneyimsiz olmakla eleştirerek ötekileştirdiklerini söyleyen Opsar, "Derneğe yeni üye olmuş olsa da gazetecilik geçmişi olan biri başkan adayı olabilir. Bu demokratik bir yarıştır, üyeler adayların değerlendirmesini yapar ve kararını verir" dedi. Yüksel Baysal'ın Uğur Ulu'nun yönetimlerde deneyim kazanarak daha sonraki dönemlerde aday olabileceğini, hatta kendi yönetimine almak istediğini söylediğini aktaran Zafer Opsar, Ulu'nun adaylıktan çekilmesinden sonra kendisiyle konuşup yönetimde yer almasını önerdiğini söyledi. Baysal'ın, Ulu'nun yönetimde yer alması konusunu, oluşturduğu aday listesinde yer alan isimlere sorarak oylama yaptığını ve kendisi dışında kimsenin Ulu'yu yönetimde istemediğini söylediğini aktaran Opsar, "Bu doğru bir tutum olmadı. O zaman nerede uzlaşma, nerede birlik beraberlik?" diye sordu.

Kemal Cankaya da Genel Merkez'in, Bursa Şubesi'nin ödüllerine yönelik müdahaleci tavrının olumsuz sonuçları olduğunu ve bugünlere gelindiğini belirterek, Genel Merkez yöneticilerinin tutumunu eleştirdi.

Eleştirilere yanıt vermek için tekrar kürsüye gelen Yüksel Baysal, Uğur Ulu konusundaki hatanın tamamen kendisinde olduğunu söyledi. Derneğin daha fazla yıpranmaması gerektiğini dile getiren Baysal, Uğur Ulu'yu oluşacak Danışma Kurulu'nda görmek istediğini belirtti.

Konuşmalarının ardından faaliyet raporu ve denetim kurulu raporunun ibra edildiği genel kurulda yapılan açık oylamada Yüksel Baysal'ın listesi ÇGD Bursa Şubesi Yönetimi'ne seçildi.

ÇGD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu; Yüksel Baysal, Tayfun Çavuşoğlu, Nail Özer, Hatice Nur Derya ve Umut Kutluca'dan oluştu.

Yönetim Kurulu Yedek listesinde ise Sevda Kurul, Tolga Öztaş, İrem Güner, Denizhan Tecik ve Mahmut Vural yer aldı.

Seçimde, Denetim ve Onur Kurulu üyeleri ile Genel Merkez delegeleri de belirlendi.