Olay yazarı Yusuf Kayışoğlu zorunlu izne çıkarıldı

Olay Gazetesi'nin deneyimli kalemlerinden Yusuf Kayışoğlu'nun zorunlu izne çıkarıldığı öğrenildi. Kayışoğlu'nun 15 gün zorunlu izne çıkarıldığı bunun sonunda nasıl bir süreç işleyeceği henüz bilinmiyor.

Yusuf Kayışoğlu'nun zorunlu izne çıkarılmasında eşi Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun CHP'den milletvekili aday adayı olmasının neden olduğu ifade ediliyor. Gazete üst yönetiminin Kayışoğlu'na eşinin CHP'den aday adayı olması nedeniyle izne çıkması yönünde karar alındığını bildirdiği öğrenildi.

Zorunlu izin kararı bu şekilde açıklanırken, Olay Gazetesi köşe yazarlarından İsmail Öztat, CHP'de Alevi kökenli aday adaylarını konu alan 'Alevileşen CHP' başlıklı bir yazı yazmış, Yusuf Kayışoğlu da bir gün sonra 'İncinsen de incitme' başlıklı yazı ile Öztat'a isim vermeden yanıt vermişti.

Yusuf Kayışoğlu'nun zorunlu izne çıkarılmasında bu yanıtın yattığı iddia ediliyor.

İşte İsmail Öztat'ın 3 Mart 2015 tarihinde Olay'da yayınlanan yazısının o bölümü:

"Alevileşen CHP"

Bursa örgütünde çok yaygın bir görüş bu...
Halkın algısı da farklı değil...
Aykan Erdemir aday olsaydı, sı-
ralamada ilk üçe girmesinin başlıca
nedenlerinden biriydi Alevi oyları.
Çünkü; o bu işin kitabını yazdı.Yurt
içinde ve dışında çalıştaylara katıl-
dı. Alevi dünyasında büyük yeri
vardı.
***
Aykan Erdemir'in aday olma-
ması ise; diğer Alevi kökenli aday-
ların şansını artırdı. İşte o isimler...
Ali Ekber Can, Ali Ekber
Kartum, Aydın Keleşoğlu, Bek-
taş Kemal Aslan, Nurhayat Al-
taca Kayışoğlu*, Orhan Sarı-
bal*, Zemci Şahin,
Hüseyin Sezgin*, İnan Ke-
ser, İsmet Karaca*, Mustafa
Şenyurt*(güçlü Alevi birlikteliği
var).

(*) Şansları yüksek olanlar

Yusuf Kayışoğlu'nun 4 Mart 2015 tarihli yazısı

'İncinsen de İncitme...'

Kalem, dildir kâğıt üzerinde...
"İncinsen de incitme" diyor, Hacı Bektaş-ı Veli...
Günahsızsın...
"Önce insan" diyorsun, ama böyle dediğin için "Yuvam" dediğin yerde incitiliyorsun...
Hangi vicdana sığar bu...
Hangi vicdan, elindeki kalemi hançere dönüştürür, fütursuzca rast gele sallar...
Düşünmez mi, yazdığı neye hizmet ediyor.

Sosyal demokrat bir partide siyaset yapanlar, önseçimde adil bir yarış içinde olmak yerine nasıl olur da askıya alınmış vicdanıyla kalem sallayan birisine insanlığı katlettirir.

Sıkıştıklarında Büyük Atatürk'ün kalpağının altına gizlenenler, devrimci çocukların adlarına sarılanlar, 1 Mayıs'ta, Gezi'de, hak mücadelelerinde omuz omuza girdikleri kardeşlerini din ve vicdan özgürlüğünü savunan bir partide nasıl böyle bir ayrıma tabi tutabilirler?

Neyse ki...

CHP'de Büyük Atatürk'ün dediği gibi "Fikri hür, vicdanı hür" olanların sayısı o kadar çok çok çok ki...

Böyle bir oyunu ters düz edeceklerdir.

İyi ki varlar...

İyi ki çoklar...

Önseçimde seçecekleri adaylarla CHP'yi kimlikler üzerinden ayrıştırma çabasını ilkeler üzerinden birleşerek boşa çıkartacaklardır.

İlçe başkanlıklarında, mahalle temsilciliklerinde ortaya çıkan anlayış, her aday adayına şaşı bakmadan yaklaşma niyeti...

Siyaseti biçimleyecek gözüküyor.

Kalemini kine bulayanlar da bir gün utanarak, vicdanını kanattıkları arkadaşlarından özür dileyecekler.

Umarım, o gün çok daha yakın olur.

Çünkü, geç kalmış adalet adalet değildir.