Bahçeli: Erdoğan'ın gitme zamanı geldi!

Saat 17.00'de gerçekleşmesi beklenen miting, yaklaşık 40 dakikalık gecikmeyle başladı. Miting öncesi 16.30'da İzmir Yolu Özlüce Kavşağı'nda partililer tarafından karşılanan Bahçeli, Kent Meydanı'nda toplanan binlerce vatandaşa seslendi.

Bursalılar'ı selamlayarak konuşmasına başlayan Devlet Bahçeli, 12 Haziran'da Türkiye'nin tarihi bir seçim gerçekleştireceğini söyleyerek, vatandaşlardan önemli bir engeli olmaması halinde mutlaka sandığa giderek oy kullanmalarını istedi.

Hiçbir siyasi partiye nasip olmayan bir seçim sonucuyla AKP'nin 2002'den beri ülkeyi yönetmeye başladığını anımsatan Devlet Bahçeli, "İktidarın her şeyi 2002'den başlattığını, Cumhuriyet'in kazanımlarını, hepsini yok saydığını" söyledi. Bahçeli, "buna göre Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Ecevit, İsmet İnönü ve Atatürk dönemi yok. Yetiştiği ocak Erbakan dönemi bile yok. Ne yaptıysa kendisinin yaptığını savunuyor" dedi.

'ESKİ TÜRKİYE'NİN SUYU MU ÇIKTI?'

Bahçeli, "Artık Recep Tayyip Erdoğan tükenmiş ve dağarcığı kurumuştur. Bu ülkeye yapacağı hiçbir şey kalmamış ve gitme zamanı gelmiştir" diye konuştu.

"Bu iktidar döneminde ülkenin karanlığa sürüklendiğini ve bu rönemi iyi anlamak gerektiğini" dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

"İktidar, teslimiyetçi politikalarla ABD ve AB İlerleme Raporları'yla yönlendiriliyor. İmralı'nın yol haritasına, Demokratik Toplum Kongresi'nin kararlarına teslim olunmuştur. Şimdi de yanlışlarını aklamaya ve kendisini Yüce Diva'ndan kurtarmaya çalışıyor. Şimdi de 'BDP'yle MHP koalisyon kuracakmış' diyor. Her konuda olduğu gibi bunda da iftira ediyor.

Şu anda yeniden Anayasa yapmak istiyorsun. Gel açıkça nasıl Anayasa istediğini millete anlat. İstismar ederek, seçimden sonra bir Anayasa dayatmasıyla çıkma, gel şimdi halkla paylaş. Sen onun oyuyla iktidar oldun. İlk üç maddeyle ilgili ne düşünüyorsun? Demokratik özerklik ve anadille ilgili ne düşünüyorsun? Yeni Türkiye diyorsun eski Türkiye'nin suyu mu çıktı? Acaba senin için yeni Türkiye bölünmüş Türkiye mi olacak?

Bin yıllık kardeşliğimiz büyük tehlike altında. şimdi en son perde oynanmak isteniyor. PKK'nın siyallaşma süreci 1 Ağustos 2009'da başladı ve kontrolden çıktı. Biraz terör, biraz tavizle iş kontrolden çıktı. PKK ile iktidarın terör ve tavizde gizli anlaşması olduğu anlaşılıyor."

'RANT EKONOMİSİYLE BESLENENLERLE BİR GÜN HESAPLAŞACAĞIZ'

Ekonomik konuları da değerlendiren MHP lideri Devlet Bahçeli, vatandaşların refahında bir iyileşme olmamasına karşın onların oyuyla iktidar olan bakanların, milletvekillerin "bir elinin yağda, bir elinin balda olduğunu" savundu. Bahçeli, şöyle devam etti:

"Şimdi Cumhuriyetin Lale Devri ve Sülale Devri AKP döneminde yaşanıyor. Öte tarafta ise yoksulluğa terkedilmiş garibanların ekonomisi var.

Bugün TOKİ'den sorumlu olan kişi Trabzon'dan kendisini TBMM'ye getirmeye ve dokunulmazlık zırhına kavuşmaya çalışıyor. Bazı ifşaatlar olunca bugün Trabzon'da bir gazete toplatıldı.

Bu rant ekonomisiyle beslenenlerle Allah'ın izniyle bir gün hesaplaşacağız. Bir kısmı yargıya bir kısmı Yüce Divan'a gidecek."

'GENÇLER ASGARİ ÜCRETLE BİLE İŞ BULAMIYOR'

Türkiye'nin en önemli sorunlarının işsizlik, yoksulluk ve terördeki artış olduğunu söyleyen Bahçeli, 6 milyon işsizin en önemli bölümünün genç işsiz olduğunu dile getirerek, gençlerin çoğunun asgari ücretle çalışmak istese bile iş bulamadığını ifade etti.

Göçle gelen sosyal sorunların toplumsal sorunlara yol açtığını anlatan Bahçeli, MHP'nin insan odaklı ve yüzde 7 büyümeyle işsizlikle mücadeleyi en önemli hedef olarak seçtiğini söyledi. Bahçeli, şöyle devam etti:

"İşsizlikle mücadele büyük bir savaş başlatmak istiyoruz. İşçi, esnaf ve işverenlere sesleniyorum, işsizlikle mücadelede bir gencimize, bir insanıma iş verenin elini öpmek MHP'nin görevidir. İstihdama olanak sağlayan işvereninimizin yanındayız, ama Türkiye'nin iliğini sömürenleri de bundan mutlaka vazgeçireceğiz.

Asgari ücreti 825 TL'ye çıkaracağız. Emeklililerimizin maaşını intibak yasasıyla iyileştireceğiz. Kış aylarında 13. maaşı vererek onları da rahatlatmayı düşünüyoruz. 

Ev hanımları ve besicilikle geçinenleri de katarak komple bir programla karşınıza çıkıyoruz. 100 sorunu tespit ederek milletimizin hizmetine talibiz. Kim iktidara talip oluyorsa işsizlikle ve yoksullukla mücadeleye talip olmalıdır."

'GELİR DAĞILIMINDAKİ ADALETSİZLİK BÜYÜYOR'

Anadolu'da birçok insanın tek bir öğünle günü geçirdiğini dile getiren Devlet Bahçeli, gelir dağılımındaki adaletsizlik de büyüdüğünü ifade etti. Bahçeli, şunları söyledi:

"En diple, en yüksek gelir kesimi arasında 8,5 kat fark var. Bu sosyal patlamalara yol açar. Arjantin'de ya da başka tarafta olduğu gibi mağazalar yağmalanmıyor. Bir tarafta yiyenler bir tarafta yiyemeyenler. Bu Türkiye'de olmuyorsa Müslüman toplum olduğumuz için. Vatandaş şükür ve kanaatle, içine kapanıyor ve sesini çıkarmıyor. Milli ve manevi değerlen törpülenirse sen o zaman Türkiye'nin halini gör. Onun için şimdiden tedbir almak lazım."

'SÖZLEŞMELİ VE BESLEMELİ BASIN...'

Alanda toplananlara "İşsizliklik, yoksulluk var mı?" diye soran Bahçeli, "var" yanıtını alınca, şöyle devam etti:

"O halde istikrar sürsün demek mümkün mü Bursa'da. Sözleşmeli ve beslemeli basınla yalan dünyasını anlatıyor Başbakan. Son günlerde ruhi dengesi bozulmuş, çıldırmış ve çılgınlaşmış Başbakan. Çılgınlığın altında gözü doymamışlık var. Önce yandaşlarına pazarlattırıyor, sonra da yandaşlarına apartmanlar diktirerek yeni şehir kurmuş oluyor.

Artık bu iktidarla devam edilemez. Milliyetçi Hareket bu iktidara taliptir. MHP'yi belediye başkanlıklarla taçlandırdığınız, şimdi de kendi şetiştirdiğiniz evlatları Ankara'ya gönderin, Ankara'da bekliyorum. Bursa'da birinci parti olmayı istiyorum."

'İKTİDAR YOKSULUN İRADESİNE AMBARGO KOYUYOR'

AKP iktidanının "paket demokrasisine" dönüştüğünü savunan Devlet Bahçeli, konuşmasını söyle tamamladı:

"Bu iktidar paket demokrasisine dönüştü. Yoksulun iradesine ambargo konuluyor. Yoksulu istismar ediliyor. AKP'nin simsarları geliyor. "Paket dağıtıyoruz, sana da bir paket yazalım, sana da gelsin" deniyor. Vatandaş bakıyor, alsa bir türlü almasa bir türlü. "Lanet olsun, vereyim gitsin" diyor. Eziliyor, büzülüyor paketi alıyor. Sevgili vatandaşım al paketi, o senin hakkındır. Hatta paket gecikince onu sor, o senin hakkındır. Ama bu iktidara da ders ver. Al paketi, vur tokatı gitsin. 

Ama bu böyle mi olsun? İşte MHP yoksullukla mücadelede bir hareket noktası başlatıyor. Yoksul olan vatandaşa yalnız değilsin, çaresiz değilsin, diyerek Hilal Kart dağıtacağız. Bu kart helal karttır. Sağında solunda soygun yok. Bu kredi kartı değil, ana parası ve geri ödemesi yok. Bunun böyle bir borçlanması yok; karşılıksızdır. Gıda ihtiyaçlarına destek vermek için yoksulumuza verilecek. Bu Hilal Kart Türkiye'de hiçkimseyi birbirinden ayırmaz. Hakkari'de de Bursa'da da geçirli. Bu kart sünni alevi ayrımı da yapmaz, yoksul olan herkese ulaşan bir karttır. Bu kart, vatandaşımızın namerde muhtaç olmadan yaşaması için MHP'nin vatandaşa sözüdür. Bu kart toplumsal kalkınma ve kardeşliğinde hareket noktası olacaktır. MHP iktidar olduğunda bunu başaracak.

Sevgili Bursalılar sizi karşılıksız ve ölesiye seviyoruz. Sizden istediğimiz MHP'ye destek vermeniz. İktidar olmak isityoruz."