Bir hastanenin -özel ya da kamu- çalışanlarını, sahipleri ve tepe yönetimlerinden en alttaki temizlik görevlisine kadar tüm aktörlerinin işlerini yaparken yalın düşünce ile işlerini icra etmeleri gerekiyor. Yani hastane bünyesinde bulunanların tamamının yalın düşünceye sahip olmaları... Yalın hastane olabilmek için önde gelen şartlardan biri budur.
Yalın hastaneyi inşa etmek için işin ve sağlığın yönetimine bakışın yalın mantıkla bezenmiş olması gerekiyor.
Peki bunu nasıl sağlayacağız?
Önce üst yönetimin bu bakışı içsellendirmesi ve kabul etmesi gerekmektedir. Ardından tüm çalışanlara yani sağlığın tüm aktörlerine bu bakış açısının kazandırılmasını, işlerini bu mantıkla yapmalarını ve bunun için yalın sağlık eğitimi almalarını sağlamak şarttır. Sadece teorik değil uygulamalı eğitimler ile birlikte bu anlayışın kavranması, ardından hastanenin vizyon ve misyonunun da bu anlayışı içermesi gerekmektedir.
Dünyada sağlık maliyetinin giderek artması, ülkemizde ekonomik dalgalanmalar ve döviz kurlarının sürekli değişmesi hastanelerdeki maliyetleri de olumsuz etkilemektedir. Devletin sağlık ödemeleri ve sağlık sigortalarının yıllardan beri süregelen sabit bedelleri karşısında maliyet artışı hastaneleri sıkıntıya sokmaktadır.
Yalın sağlık bu olumsuzluklar karşısında hastanelere önemli bir çözüm fırsatları sunmaktadır. Çünkü farkında olduğumuz veya olmadığımız yalın araçlarla tespit ederek çözebileceğimiz israflara son vererek maliyetleri düşürebiliriz.
Bu da bir şart ile olabilir; Kalite ve kanıta dayalı bilimsel doğrulardan ödün vermeden!
Sağlık hizmetlerini yönetenlerin bakış açılarını ivedilikle bu yönde değiştirmeleri gerekiyor.
Sağlığın aktörleri olarak önce yalın araçları öğrenelim, sonra işimize yalın sağlığı dokuyalım. Sağlığın aktörleri olarak yalın anlayışı dokuyalım ki israflardan kurtulalım, hep birlikte kendimizin, hastanemizin ve ülkemizin ekonomisine katkıda bulunalım.
Yalın sağlıklı günler dileği ile...