SON DAKİKA
Hava Durumu

Türkiye'nin komşularını sayınız!

Yazının Giriş Tarihi: 23.12.2024 18:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.12.2024 18:23

2024'ün son günlerinde son 24 seneyi kantara koyup tartıyorum da; 2000'e girerken umduklarımız ile 2024 biterken bulduklarımızın hesabının içinden çıkamıyorum.

Sadece ülkemiz değil, dünya da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan suskunluk ve (mecburî) huzur dönemini atlattı, milyonlarca kişinin ölüp şehirlerin yerle bir olduğu bir savaşın ardından tamir ve iyileşme süreci tamamlayıp da bitleri kanlanınca ne yapsam, nereye karışsam, nereyi kaşısam, nereyi karıştırsam derdine düştü. O süklüm püklüm olmuş, o yara bere içindeki anlayış tedavülden kalktı, yerine saldırgan, vahşi, kaba, gözü kara, küstah bir anlayış geldi.

Bu yeni anlayışın kahramanları da yeni dünyanın kahramanlarıydı.

Malum, her nesil arkada bıraktıkları ile önüne kattıkları ortasında kendi tarihini yazar. Tarih de onların bıraktıkları izleri tarih sayfalarına yazar. Kimisi örnek, kimisi ibret alınası izlerle dolu bu sayfalardan ne örnek alınır ne de ibret.

Savaşlar ve sevişler birbirine karışır, gidenlerle-gelenlerle ve kalanlarla-dönenlerle siyasî harita her seferinde yeni baştan çizilir.

Mesela Sosyal Bilgiler dersinin en baş konularından biri olan “Türkiye’nin komşuları” konusu kitapların güncellenmesini gerektirecek.

70'lerde komşularımızdan biri SSCB idi, 90'lara geldiğimizde SSCB dağılmış (26 Aralık 1991), Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan (Nahçıvan) yeni komşularımız olmuştu.

Şimdi biz, 2024 yılının son ayında tarihe karışan komşumuz Suriye’nin yerine yeni komşumuz kim ya da kimler olacak merakla beklemekteyiz…

İnşallah doğru düzgün birileri olur da komşuluk ilişkilerimizi medenî düzeyde yürütürüz. Evinde kavga kıyamet olan komşuların çevrelerine verdikleri zararı bizzat yaşamış bir ülke olarak, Ata’mızın “Yurtta sulh, cihanda sulh!” sözünün kıymetini bir kez daha anladık değil mi?

Dünyayı bir kenara bırakıp ülkemize dönecek olursak; ekonomik anlamda kıvranan, üst üste intiharların yaşandığı, bilgisi yok fikri var insanların bilirkişiymişçesine görüş bildirdiği, hatta bu zatların toplumun nasıl yaşayacağını belirlediği, suçu işleyenlerin değil, suçu ifşa edenlerin suçlandığı, adalete ve hukuka olan inancın kaybolduğu, üstenci ve kibirli bir cahil güruhun ülkeyi ele geçirerek, kibar ve donanımlı insanların yaşama özgürlüklerinin gittikçe azaltıldığı, boğucu, yorucu ve tüketici bir ülke haline geldik.

Çarpık kentleşme, delicesine bir betonlaşma, yetersiz alt yapı, içeriden ve dışarıdan düzensiz göç, ne oralı kalabilmiş ne buralı olabilmiş insanlar, şehirlerin kapasitesinin çok üzerinde bir nüfus, artan trafik ve değişen demografi ile birlikte değişen sürücü profili, değişen eğitimci profili, değişen sağlıkçı profili, değişen gazeteci profili, değişen siyasetçi profili ve dahası…

Zannedersem biz de yurtta sulh konusunda biraz sıkıntılıyız.
Ki arada komşularımıza sarıyoruz. Neyse ki sarıp sarıp bırakıyoruz.
Bir gece ansızın gelebiliriz dediğimiz Yunanistan’ın sahil korumaları ellerini kollarını sallayıp Bodrum’a çay içmeye geliyor.
Ey Netanyahu haykırışları yerini Suriye olayında iş birliğine bırakıyor.;
Ermenistan ile geçmişten bugüne uzanan (kim kimi daha çok öldürdü) meselemiz mevcut. Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da başlayan savaşta Türkiye, hem savunma sanayi alanında hem de diplomasi alanında Azerbaycan’a ciddi bir destek verdi.
Dost ve kardeş ülke Azerbaycan İsrail’e petrol ihracını kesmedi diye Azerbaycan ile bir dargın bir barışık takılıyoruz. Bir yandan da boru hattı ülkemizden geçiyor. (Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı olan BTC, Azeri petrolünü Hazar Denizi’nden Ceyhan Limanı’na, oradan da Akdeniz üzerinden Avrupa pazarlarına taşıyor. Toplam uzunluğu 1.768 km olan ve tüm uzunluğu boyunca gömülü olan boru hattı, Gürcistan’da 249 km, Azerbaycan’da 443 km ve Türkiye’de 1.076 km uzunluğunda.)
Kuzey Irak yıllardır başımızda. İran deseniz, o hep rejim ihracı derdinde.
Rusya ile artık kara sınırımız yok ama deniz komşusuyuz. Onunla da bir kankayız, bir düşman.
Daha doğrusu dışişleri konusunda Cumhurbaşkanımız sayesinde içeride başka, dışarıda başkayız.
Geriye bir Bulgaristan kaldı. Neyse ki Bulgaristan ile mutedil bir ilişkimiz var.

Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum?

18 Aralık 2010 tarihinde Tunus’ta başlayan, daha sonra Mısır, Yemen, Cezayir ve Ürdün’e sıçrayan Arap Baharı’nın ilerleyişi Suriye’ye ulaştı.;
O günlerde yazdığım Bu ‘Yalancı bir sonbahar’ olmasın… yazısının tekrarını yaşıyor gibiyiz bugünlerde.
Yine bir alkış, yine bir aferin, yine bir bravo…

Adım adım

2024, haritaların değişmeye başlayacağının emareleriyle bezenmiş bir yıl oldu.
- 7 Ekim 2023'te Hamas’ın İsrail’e saldırmasıyla başlayan süreç hızla ilerledi. İsrail Gazze’yi adeta dümdüz etti.
- 31 Temmuz 2024'te İsrail’in Tahran’da düzenlediği saldırıda Hamas lideri İsmail Haniye öldü.
- 17 Eylül 2024'te Lübnan’da yaşayan Hizbullah üyelerinin çağrı cihazlarına gönderilen bir sinyal ile telefonlar patlatıldı. Onlarca insan öldü, binlerce insan yaralandı.
- 16 Ekim 2024'te, İsrail Savunma Kuvvetleri birlikleri Hamas’ın Siyasi Büro Şefi Yahya Sinvar’ı öldürdü.
- 8 Aralık 2024'te HTŞ Suriye’nin başkenti Şam’ı ele geçirerek Beşar Esad hükümetini devirdi ve Esad ailesinin ülke üzerindeki 53 yıllık iktidarına son verdi.
- 10 Aralık 2024'te İsrail, Golan Tepeleri’ndeki yerleşimleri genişletme kararı aldı.
- 12 Aralık 2024'te MİT Başkanı İbrahim Kalın Suriye’nin başkenti Şam’a gitti. HTŞ lideri Muhammed Colani’nin sürdüğü araçla Emevi Camii’ne gidip namaz kıldı.
- 14 Aralık 2024'te, Gazeteci Nevşin Mengü, Suriye’deki yeni düzen ile ilgili olarak PYD’nin lideri Salih Müslim ile yaptığı röportajdan dolayı “suçu ve suçluyu övdüğü” iddiasıyla gözaltına alındı.
(Bu arada (bir değişiklik olmadıysa) HTŞ de, PYD de Birleşmiş Milletler ile birlikte Türkiye’nin de terör listesinde yer alıyor.)
- 20 Aralık 2024'te Gazeteci Özlem Gürses YouTube kanalından yaptığı yayın sırasında, TSK’yı işkence ve katliamlarda bulunan terör örgütleriyle birlikte hareket eden işgalci bir kurum olarak nitelediğinden ötürü, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan göz altına alındı ve ev hapsine mahkûm edildi.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esad’ın devrilişinin ardından ortaya atılan görüntülere istinaden, bana diktatör diyenler diktatör görsün dedi.
- Yine Cumhurbaşkanımız neye istinaden söylediğini anlamadım ama, "bir Putin bir de ben kaldık" dedi.

***

Tarih dersinde tarih atlası kitabımız vardı. Kurulan ülkeler ve yıkılan ülkeler konumları ve tarihleriyle birlikte, kronolojik olarak resmediliyordu.
Benzerini elektronik ortamda şöyle hazırlamışlar.;
İnsanlığın Tarihi (Yıllara Göre) — History of Humanity;
İnsan dünyaya böyle bakabilir, medeniyetlerin kuruluş ve yıkılış tarihçelerini iyi öğrenirse kendi kalıcılığını o oranda sağlayabilir.
Tarihi iyi okuyan ve 57 yıllık hayatında 4 bine yakın kitap okumuş olan Atatürk’ün, “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” dediği de budur zaten.
Yani; Bırakın da tarih sizi yazsın…

Yoksa;
Kimler geldi kimler geçti…
Ya da;
Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi…
Ya da;
Ev alma komşu al…
Ya da;
Komşularına iyi bir komşu ol…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.