Türkiye'nin ilk ve tek Uluslararası Seramik Bienali 2022 yılında Bursa'da gerçekleşmiş, seramik camiası Bursa'da buluşmuştu. Türk Seramik Derneği tarafından Durma Sanat ana sponsorluğunda düzenlenen Bienal'in teması "Zamanın Ruhu Mavi" idi.
İkinci Uluslararası Seramik Bienali yine Türk Seramik Derneği tarafından, Durma Sanat ve Nev Sağlık Grubu sponsorluğunda düzenlendi. Proje Koordinatörlüğü’nü Huri Aykut Ülker ile Aylin Tatlı’nın üstlendiği ve 23 Ekim - 24 Kasım 2024 tarihleri arasında (elan) gerçekleşiyor olan Bienali'n teması bu kez, insanlığın yolculuğuna dikkat çekmek adına, "Quo Vadis? / Nereye Gidiyorsun?" oldu.
Küratörlüğünü Mutlu Başkaya, Fatma Batukan Belge ve İlhan Marasalı’nın yaptığı Bienal'in onur konukları Mehmet Tüzüm Kızılcan, Arek Szwed ve Güngör Güner idi.
Bienal, 23 Ekim akşamı Hilton Otel'de düzenlenen açılış seremonisiyle başladı. Hilton Bursa'da bir ay boyunca ziyaret edilebilecek olan "Onur Konukları Sergisi"nin sanatçıları olan Mehmet Tüzüm Kızılcan, Arek Szwed ve Güngör Güner yaptıkları konuşmalarda seramikle olan yolculuklarını anlattılar.
Mehmet Tüzüm Kızılcan seramiği anlamaya, yapmaya ve öğretmeye çalıştıklarını, seramiğin zanaattan sanata dönüşme yolculuğuna yakından tanıklık ettiklerini; Güngör Güner ise seramiğin sahipsiz olmadığını görmekten mutluluk duyduğunu belirtti. Ülkemizde arkeoloji müzeleri varken bir seramik müzesi olmamasının nedenlerini düşündüğünü, Anadolu'daki çömlekçi kadınlarla ilgili çalışmalar yaptığını ve o çalışmalardan ortaya çıkan belgelerden yeni nesillerin yararlandığını anlattı. Güngör Güner, Hilton'da sergilenen çalışmasında, dünyadaki "su"ya ve "susuzluğa" dikkat çektiğini söyledi.
Arek Szwed ise eserlerini herkesin kendince yorumlamasını istediğini söylerken, bir eserindeki karakterlerin başlarındaki taçlara dikkat çekti ve, "Başlarında taçlar var ve bu taçlar görmelerine engel oluyor. Bazen bizim dünyamızda liderler önünü görmeden gidiyor. Bu genel dünyamızla alakalı ve herkes için aynı. Benim eserim çok fazla pozitif değil fakat pozitif bakmaya çalışıyorum." dedi.
Arek Szwed
'Türkiye Seramik Federasyonu Ödülü'ne "Döngü" başlıklı eseriyle Ömer Görkem değer bulundu.
Döngü - Ömer Görkem
Hilton'daki açılış gecesinde Sanatçı Şahin Uçar, seramik sanatçıları ile yaptığı performansta, karşısındaki sanatçının ve eserin kendine hissettirdiği duyguyu doğaçlama olarak piyanosunun tuşlarına taşıdı. Almanya’da yaşayan ve doğaçlama konser yapabilen nadir sanatçılardan biri olan Şahin Uçar, gecenin konuklarına, seramiklerin dokusu ile müziğin ritminin birleşmesinden ortaya çıkan uyumu sundu. Uçar, Ayfer Karamani için çalarken, kendisine Koreli sanatçı Kim Hyeokyoun dansıyla eşlik etti.
Piyanoda Şahin Uçar
24 Ekim günü Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi’nde Bienal'in resmi açılışı, ana sergi ile birlikte yapıldı. Açılışta Beril Anılanmert, Mehmet Tüzüm Kızılcan, Güngör Güner ve Arek Szwed birer konuşma yaparak seramiğin tarihsel sürecini dile getirdiler.
Beril Anılanmert, Mehmet Tüzüm Kızılcan, Güngör Güner, Arek Szwed
İKİ BELGESEL, ÜÇ KONUK, BİR SOHBET
Ardı ardına gerçekleşen sergi açılışlarının arasında Podyum Park Sanat Mahal'de "1040 Derece" ve "Anadolu'da Çömlekleri: Bir Mirasın İzinde" seramik belgesellerinin ön gösterimlerini izledik. Gösterimler öncesi seramik sanatının üç duayen ismi olan İlgi Adalan, Bingül Başarır ve Mustafa Tunçalp hocalarımız ile sahnede kısaca sohbet ettik. Hepsi koca birer çınar olan bu isimlerle aynı ortamda bulunup aynı havayı teneffüs etmek bile bir ayrıcalık iken, onlarla aynı sahnede olmak benim için çok kıymetli bir anı oldu.
Belgesel gösterimlerinin ardından İzmir ve İstanbul'dan gelen konuklara ve "Anadolu'da Çömlekleri: Bir Mirasın İzinde" belgeselinin yaratıcısı Ahmet Selçuk Bitikçioğlu'na, içinde arı kuşunun kanat çırptığı Bienal tabakçıkları ve teşekkür belgeleri takdim edildi.
Bu arada söylemeden geçmek olmaz; Bienal'in bu şık tabakçıkları ZenCeramics tarafından tasarlandı ve üretildi.
BİENAL ve BURSA'NIN SERAMİK SANATÇILARI
2023'ün Kasım ayında başlayan Bienal toplantılarında herkes bir görev üstlendi. Programlar ve alan liderleri belirlendi. Ben de 2024 yaz ayları boyu, "Uluslararası İkinci Seramik Bienali Bursa 2024 kapsamında yaptığımız çalışmalarda, Bursa'nın Seramik Sanatçılarını Tanıyalım programında bugün (......) tanıyoruz" sözleriyle başladığım video çekimler yaptım. O günlerde yaptığım kimi kısa kimi uzun kayıtlar, Bienal'in başlamasıyla birlikte BursadaBugünTV'nin YouTube kanalında gösterilmeye başlandı.
Kimlerle konuştuğumuzu merak ederseniz, işte o isimler burada:
Turgut Tuna, Figen Özden, Canan Temizelli, Aysun Çölbayır Diniz, Arzu Karayel, Senanur Gündoğdu Dodoevski, Gönül Hazneci, Güneş İlker, Esra Yıldırım, Sercan Baykuş, Murat Pazarcık, Ganimet Yıldız, Burcu Kozan, Rana Helvacı.
Ki bu isimler Bursa'nın seramik camiasındaki isimlerden sadece birkaçı.
Bu çekimler esnasında seramiğin, çamur, sır, fırın, torna ile kimya, mühendislik, yaratıcılık ve estetiğin buluşması sayesinde nasıl sanat eseri haline geldiğini gördüm. Çamura dokundum, çamuru yoğurmaya çalıştım. Kol kuvveti kadar teknik de gerektiren yoğurma işlemini pek beceremedim ama çamurun kıvamı ve çamurda hava kabarcıklarının kalmasının ilk fırınlama aşamasında insanı nasıl hayal kırıklığına uğratabileceğini öğrendim. Rengârenk bir dünyada parlak sır da vardı mat sır da. Ancak gastronomide kullanılan eşyaların iç yüzeyi parlak sır olmalıydı. Ve sır iyi atılmalıydı. Ki içine konan dışına sızmasın...
SERGİLER
Bu yılki Bienal’de sekiz farklı sergi izlenebilecek.
Sergiler; Merinos Tekstil Sanayi Müzesi (Uluslararası Ana Sergi-Quo Vadis Sergisi), Bursa Arkeoloji Müzesi (Ayfer Karamani Anısına Seramik Heykeller Sergisi), Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi (Hacettepe Üniversitesi Macsabal Heykelleri ve Eskişehir Pişmiş Toprak Heykelleri Sergisi),
Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi
Akeramos Sanat Merkezi (TSF Koleksiyonundan Fantastik Çaydanlıklar Sergisi), İznik Müzesi (Çini Sergisi), Uludağ Üniversitesi Resim-İş Eğitimi Ana Dalı Binası (Öğrenci Çalışmaları-Miras Sergisi ile 3 D Seramik Sergisi) ve Hilton Bursa Convention Center&SPA'da (Onur Konukları Sergisi ile Küratörlerin Yapıtlarından Seçkiler Sergisi) 1 ay boyunca ziyaret edilebilecek.
Bursa Arkeoloji Müzesi
Önemli not: Bursa Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen "Ayfer Karamani Anısına" sergisi 23 Mart 2025 tarihine kadar ziyaretçileri ile buluşacak.
Ayrıca, Bienal Ödül Heykelciği Yarışma Sergisi olan "Ateşin Çocukları", 4-8 Kasım tarihleri arasında UNİCERA İstanbul'da gezilebilecek.
"Yaşamın Kökeni Sanat"
Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi'ndeki sergi açılışı öncesi konuşan Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bilgehan Uzuner, seramik eğitimi ve üretimi alanındaki enflasyona dikkat çekti. Seramik'in dünya tarihini okumadaki yerinin altını çizerken Göbeklitepe'de seramik olmadığını, o yüzden de tarihin okunamadığını söyledi. Hacettepe Üniversitesi Seramik ve Cam Bölümü Başkanı Doç. Mutlu Başkaya da konuşmasında, sanatsever olmadan eserlerin görünür olmadığını, üretilen eserlerin teşhiri için galerilerin ve müzelerin ne kadar önemli olduğunu, kültürel aktarım olmazsa sanatın ilerleyemeyeceğini söyledi.
Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi'nin bahçesindeki serginin açılışı, ilk Bienal'de olduğu gibi ikinci Bienal'de de Macsabal (geleneksel Kore çömleği) ve seramikleri ile yer alan Koreli sanatçı Kim Yong Moon'un Kim Hyeokyoung ile bahçedeki koca çınarın gölgesinde sergilediği “Sanat, Yaşamın Kökeni” performansı ile taçlandı.
PANELLER
Uludağ Üniversitesi Resim-İş Eğitimi Ana Dalı Binası'nda düzenlenen Dataizm panelinde, Mimar Sinan Üniversitesi Seramik ve Cam Bölümü Başkanı Prof. Aygün Dinçer Kırca seramik eğitimine bir ömür veren isimlerden bahsetti. Mustafa Taligacı ise Durma Sanat tarafından bağışlanan 3D Seramik Yazıcı'nın nasıl çalıştığını gösterdi.
İznik Müzesi'nde açılan Çini Sergisi öncesi İznik Belediyesi binasında "Geçmişten Günümüze Çini Sanatı" başlıklı bir panel gerçekleşti. Moderatörlüğünü Senanur Gündoğdu Dodevski'nin yaptığı panelin konuşmacıları olan Latife Aktan Özel, Turgut Tuna, E. Kıyafet Özkul, Timur Bilir ve Raif Kaplanoğlu, Seramik'in tarihsel yolculuğunu, çeşitlerini ve tekniklerini anlattı. Tarihin ve sanatın iç içe olduğu bir paneldi.
Panelin ardından Prof. Sevim Çizer "Bir Yıldız Kaydı" başlığı ile Altın Testi Seramik Yarışması’nın yaratıcısı olan seramik sanatçısı, heykeltıraş ve ressam Yıldız Şima'yı anlattı. Ardından da Pandemi döneminde hazırladığı Seramik Sözlüğü kitabını imzaladı.
Sevim Çizer
Kitabın iç kapağında "Seramik Uygarlıktır" yazıyordu. İnsanı diğerler canlılardan ayıran da uygarlaşabilmesi, yaratabilmesi, icat çıkartabilmesi, düşünebilmesi değil miydi?
ATÖLYELER
Uluslararası İkinci Seramik Bienali şimdi, sergilerin kurulduğu alanlarda gerçekleşen atölyeler ile devam ediyor. Atölye takvimini Bienal'in sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz. (Seramik Bienal Instagram)
BİENAL'e ALPER CAN YORUMU
Bursa üzerine araştıran-okuyan-yazan kişilerden oluşan Bursa Okulu grubumuzun kurucu ismi, hem diş hem de tarih doktoru olan Alper Can, aylık yayımladığı "SANAT ve BURSA" bültenlerinin "Eylül-Ekim 2024" sayısında Bienal'den de bahsetmiş ve; "Bursa’nın bienal kavramıyla tanışması 2022’de oldu. “İki yılda bir yapılan” ilk sanat etkinliğimiz Seramik Bienali’ydi. Bu alanda epey geri kaldığımız diğer kentlere bakınca anlaşılıyor: İstanbul Bienali 1987’den, Sinop Bienali 2006’dan Çanakkale Bienali 2008’den, Mardin Bienali 2010’dan beri yapılıyor. İlkinde olduğu gibi 2. Uluslararası Seramik Bienali’ni de Türk Seramik Derneği organize etti. Bir ay boyunca yedi farklı merkezde sergiler düzenlendi. Ben de bu sergilerden üç tanesini izledim. İlk söyleyeceğim bu çapta bir etkinlik düzenlemek büyük emek ister. Seramik sergisi açarken eserlerin taşınması, yerlerine konması diğer sanat dallarına göre daha müşkül. Bu yüzden Huri Aykut Ülker ve Bursa ekibini kutlamak gerek. Her ne kadar bu ikinci bienal olsa da ufak tefek eksiklikleri hoş görmek gerek. Merinos Göç Müzesi’ndeki seramik sergisinde garipsediğim şey eserlerin altlarına kısa metinler yazılmış olması. Bu metinleri okuyan izleyicinin algısı tamamen metnin yönlendirdiği şekilde olacak, serbest çağrışımların önünü kapatacaktır. Üstelik metinlerin bir kısmı sanatçı tarafından, bir kısmı üçüncü kişiler tarafından yazılmış. (* Ayrıca kimsenin minik puntolu ve kaidenin dikey yüzeyine yapıştırılan, okumak için gözlük takmak ve eğilmek gereken o metinleri okuyabildiğini düşünmüyorum. Ben İngilizce ve Türkçe olarak iki dilde yazılan açıklama detaylarının fotoğraflarını, daha sonra okumak üzere, çektim.) Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi’nde ayrıca dört konuşmacılı bir oturum vardı. Prof. Beril Anılanmert güncel sanatta kavramların ağırlığının arttığını belirtip “gelecekte sanat alanlarının birleşeceğini düşünüyorum” diye ekledi. Benzer vurguyu Prof.Dr. Güngör Güner de yaptı ve 60’larda öne çıkan akımlar arasında en uzun ömürlüsünün kavramsal sanat olduğunu belirtti.
Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi’nde sergilenen seramik eserleri daha çok beğendim, düşünsel yönü daha derin eserler vardı. Buradaki eserlerin bir kısmı daha önce Eskişehir’de yapılmış Pişmiş Toprak Sempozyumu’nda üretilmiş eserlerdi. Arkeoloji Müzesindeki seramik sergisi ise şubatta yitirdiğimiz Ayfer Karamani anısına açıldı. Daha önce İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen eserler şimdi Bursa’da ve arkeoloji müzesinin dokusuna yoğun bir intibak göstermiş.
Ziyaretçiler hangisinin eski, hangisinin Ayfer Hanım’ın işi olduğunu ayırt etmede zorlanabilir. Bu eserler yarı soyut insan betimleri ve izleyiciye betimledikleri insan hallerinin hangi duyguyla özdeşleştiğini sordurtuyor." demiş.
BİENAL'e C.E.Y. YORUMU
Yazının tamamını Bienal'i anlatmaya ayırdım. Yazının bir yerinde Alper Can'ın izlenimlerini paylaştım. Kendi görüşlerimi ise yazının sonuna sakladım.
Çalışmalar başladığından bu yana içinde yer aldığım Bienal, benim çok önemsediğim bir oluşum. İlk Bienal öncesinde de, ikincisi öncesinde de Türkiye Seramik Federasyonu binasında Türk Seramik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Batukan Belge ve Bienal'in Proje Koordinatörü Huri Aykut ile birer sohbet videosu kaydettik. İkinci Bienal'de projenin daha çok içinde oldum ve aşamalar ile zorlukları gördüm.
Öncelikle; ülkenin içinden geçmekte olduğu ekonomik sıkıntılar bir yanda, insanların sanata verdikleri "öncelik" bir yanda derken, bu tip organizasyonların sponsorluk tarafı epey sıkıntılı. Bursa'nın iş dünyası epey güçlü olmasına rağmen sanatsal projelere destek verenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Daha görünür olduğundan dolayı onlar için Festival'e sponsor olmak daha cazip geliyor. Ayrıca paranın el değiştirmesi ile ortaya çıkan yeni zengin profili sanatı daha farklı algılıyor. Sanatı doğru algılayan "fakir elitlerin" ise elinden pek bir şey gelmiyor.
Ki Nev Sağlık Grubu başta olmak üzere Bursada Bugün, Nilüfer Belediyesi, Bursa Müze, Bursa Uludağ Üniversitesi, İznik Belediyesi, Haga eARTh Connection, Borusan Port, Seramik Sır ve Bursa'dan pek çok seramik atölyesi ellerini taşın altına koydu. Ancak Bienal'e BTSO'dan hiçbir el uzanmadı.
Oysa Uluslararası Seramik Bienali'ne sahip çıkılmalı ve Bienal Bursa'nın gururu olmalıydı...
Yine öncelikle; bu organizasyona iş dünyasının dışında kurumların da ciddi biçimde el atması gerekiyor. Bu yılki yerel seçimlerin ardından 1 Nisan'da değişen yönetimler, değişen kadroları ve sistemleri ile intibak sürecini hızlandırarak yaza hızlı bir giriş yaptılar. Ancak Bienal bu hızdan nasibini pek alamadı. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin Bienal'e desteği, sergi alanlarının tahsisi ve açılış ağırlamaları ile sınırlı kaldı.
(Bu arada 2026'da gerçekleşecek oplan üçüncü bienale çok daha sahip çıkılacağından hiç kuşkum yok. Çünkü zor da olsa Bienal kendini ispat etti.)
Bütün organizasyonlar zordur ama "seramik" temalı organizasyonlar daha bir zordur. Çünkü eserlerin zarar görmemesi ve bienal bitiminde sahiplerine sapasağlam teslim edilmesi lazım. Kimisi minicik, kimisi de devasa boyutta olan eserlerin yerlerinden alınması, ambalajlanıp sergi alanına getirilmesi ve yerleştirilmesi, şehir ve ülke dışından gelen konukların ulaşımı, barınması, yemesi içmesi, sergi alanları arasında transferi, afişinden davetiyesine kadar pek çok kırtasiye, saat ve mekân ayarlamaları, paneller, panelistler derken böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmak çok kalemli ve meşakkatli bir iş. Bir yandan da adım adım yaşanan bu yolculuk çok ama çok keyifli bir iş. Hele de çalışmalar meyve vermeye başlayınca çok ama çok gururlu bir iş.
Yine aynı şekilde Bienal'e sahip çıkmak için emek veren seramik sanatçılarının birkaç kişiyle sınırlı kalmaması, her birinin ayrı ayrı emek vermesi lazım. Mesela Bienal'de; sadece Bursalı seramik sanatçılarının eserlerinin yer aldığı Bienal'e özel bir sergi de olması lazım. Bunun için de seramikçiker olarak birlik içinde olunması lazım.