Ülkeyi yöneten onlar. Askeriye onların kontrolünde, Emniyet Teşkilatı, MİT, medya, sermaye, yasama, yürütme, yargı, hepsi...
Erdoğan'a kim ne yapabilir?
Peki bu darbe ve suikast söylentileri neden alevlendi, kim ne yapmak istiyor, amaç ne?
Önce Sevda Reggio yani Sevda Noyan çıktı bir Tv'de konuştu...
Biliyorsunuz Sevda Reggio ya da yeni soyadıyla Sevda Noyan aynı zamanda İtalyan vatandaşıymış.
Sonra Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Fatih Tezcan nefretini kustu...
Tüm bunlara paralel ultra yandaş gazeteci Süleyman Özışık, Cübbeli Ahmet Hoca ile konuştu...
Meğer Cübbeli Hoca 15 Temmuz darbe girişimini rüyasında görmüş, geçenlerde yine bir rüya görmüş ve tekrar darbe olacak diye Cumhurbaşkanı'nı uyarıyor...
Önce şunun altını çizmekte fayda var: Bu garip 15 Temmuz'dan önce de cemaatlere karşıydı, bugün de karşı, 15 Temmuz'dan önce de darbelere tepkili ve karşıydı, yine karşı...
AKP'liler, Hoca efendilerinin arkasından ağlarken ben ona "ne işin var Sam Amca'nın kucağında, vatanını sevsen memleketinde olurdun, neden ABD'ye sığındığını anlatamadığınız sürece hiçbir zaman Gülen'in samimiyetine inanmayacağım, bu adamın içinde fesat fitne var, Fettoş'a inanılır mı" diyordum etrafımdaki cemaatçilere de, bana kızıyorlardı.
Şimdi kalkmışlar "AKP'li güruh darbe olacak Reis'e suikast yapılacak" diye yaygara koparıyorlar!
Kim yapacak darbeyi, sorarım kim yapacak?
Eğer Erdoğan'a bir suikast girişimi olacaksa bunu karşısında biz dururuz. O sandıkla geldi sandıkla gidecek. Demokartik yollarla...
Sn Erdoğan da öyle demiyor muydu?
Eğer Erdoğan'a bir suikast düzenlenecekse bu dışardan ya da muhaliflerden değil, kendi içlerinden olacak ve inanın bu suikast girişimi bir kurgudan başka bir şey olmayacak. Yani yapılacaksa Erdoğan'a bir saldırı muhtemelen bu gerçek olmayan, çakma bir saldırı, yani danışıklı bilinçli, planlı olabilir.
Bunu gündeme getiren de Youtube'de değerlendirmeler yapan bazı isimler oldu.
Çünkü 15 Temmuz'dan önce ülkenin gidişatı kötüydü ve Erdoğan'ın gidişini ancak olağanüstü bir durumu tersine çevirebilirdi...
Öye de oldu...
Şimdi tekrar film başa sardı ve gidişat 15 Temmuz'dan da kötü, Erdoğan iktidarı finale yaklaştı. Maçı uzatmaya, oradan da penaltılara taşımak istiyor ama belli ki hakem tarafsız değil...
Her şeyiyle ülke bataklığa gömülmüş durumda... Ekonomiden, sokaktaki ahlaksızlığa kadar...
Sadece sokak mı, Gazi Üniversitesi'nin Fen Fakültesi Dekanı'na ne demeli...
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, istifa eden bu dekanın yerine daha da beteri atanır dert etmeyin. Çünkü bu toplumun içi çürümüş, vicdanlar kurumuş.
İçi çürüyen, vicdanları kuruyan insanların yaşadığı her toplum çökmeye mahkumdur...
Ve son söz....
Geçen hafta, Cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciası olan, 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma'daki facianın altıncı yılıydı...
Ne olursunuz, vatandaşa Soma'da atılan bu tekmeyi unutmayın ama asla unutmayın! Çünkü bu tekme sadece vatandaşa değil, bir toplumun, mazlumun boynuna vurulmuş bir prangadır...
YAZININ VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN